KESKİN SİRKENİN ZARARI KÜPÜNEDİR..
1980’li yılları hatırlayanlar bilirler; Devlet Hastanemizde Op. Dr. Nevzat Binzet isimli ve Adıyamanlı bir Üroloji Uzmanımız vardı. Nevzat abi 60’lı yıllarda Çay Sağlık Merkezi Baştabibi iken ben de Afyon Sağlık Koleji’nde öğrenciydim ve yaz dönemi stajımı da onun yanında yapıyordum. Daha sonraki yıllarda o uzman, ben ise Anestezi Teknisyeni olduk. Afyon Devlet Hastanesinde birlikte uzun yıllar çalıştık. Ailecekte çok sık görüşürdük. Oğlunun birisi bir trafik kazasında vefat etmişti. Diğer oğlu ise son derece zeki idi ve liseyi bitirmişti. Okulu bitirme hediyesi olarak oğlunu istediği yabancı bir ülkeye gönderecekti. Oğlu Fransa’ya gitmeyi ve Paris’i görmeyi çok istiyordu. Rahmetli Nevzat abi oğlunu kırmadı ve bir arkadaşı ile birlikte Fransa’ya gönderdi. Bu seyahat 10 gün sürecekti. Ancak çocuklar 7’nci gün burada idiler ve ben çocukları tanıyamadım, yüzleri gözleri dağılmış tanınmayacak haldeydiler. İlk aklıma gelen trafik kazası oldu. Ancak durum benim düşündüğüm gibi değildi..
GENÇLER ERMENİ MAHALLESİNE GİRİNCE…
Değerli okurlarımız çocukların o hale gelmesi tamamen Türk düşmanlığının bir yansımasıydı. İki arkadaş birlikte gezerlerken Paris’te bir sokağa girerler. Dolaşırlarken kendilerine nereli olduklarını soran bir gruba Türk’üz diye cevap verirler. Ne oluyorsa o anda oluyor ve o grup bizim gençleri çok kötü bir biçimde hırpalıyorlar. Polis müdahale edinceye kadar olan oluyor ve gençlerimiz tanınmaz hale geliyorlar, tatili yarıda kesip geri dönüyorlar. Olayı yapanlar ise Fransa’da yaşayan Ermeni’lermiş.. Daha doğrusu bizim gençlerin dolaştıkları mahalle Fransa’da yaşayan Ermeni’lerin mahallesiymiş. Polis de Ermeni’lerin yanında yer alarak bizim gençlerin hırpalanmasına göz yummuş..
ÖNCEKİ GECE BEŞİKTAŞLIYIDIM
Yaşanan bu olayı öğrendikten sonra Fransız’lara karşı içimde bir kin, bir öfke oluştu. Mübalağa gelmesin Fransız kelimesini duymaya bile tahammülüm yok. Bu millete karşı içimde bir nefret uyandı. Zorla değil ya sevmiyorum Fransız’ları.! Peki, bütün bunları neden yazdım sevgili Kurtuluş okurları?
Ben sıkı bir Fenerbahçeliyim. Ancak fanatiklik derecesinde değil.. Ülkemi yurt dışındaki takımlara karşı hangi takım temsil ediyorsa o gün ülkemin o takımını tutarım.. Önceki gün Beşiktaşlı olduğum gibi! Ancak Beşiktaş’ın taraftarı olurken de taraftarın da ülkemizi en iyi şekilde temsil etmesini isterim. Önceki gün Fransa’nın Lyon kentinde Olympique Lyon ile oynadığımız UEFA Avrupa ligi Çeyrek Final ilk maçında yaşananlar bize hiç yakışmadı.
FRANSIZLARIN KENETLENMESİNİ SAĞLADIK
Tabii bilmediğimiz şeyler de olabilir. Ancak olmaması gerekir diye düşünüyorum. İçeriye Beşiktaş taraftarının soktuğu tahmin edilen ve patlatılan materyaller nedeniyle neredeyse karşılaşma oynatılamıyordu. Son anda UEFA’nın müdahalesi ile maç oynandı. Takımımız müsabakayı uzun ara 1-0 önde götürdü ve özellikle kalecisinin hatası ile de son 8 dakikada yediği 2 golle maçı kaybetti. Dikkat ettim maçın başında yaşanan ve istenmeyen olaylar nedeniyle Fransız taraftarlar adeta birbirlerine kenetlendiler. Buna da biz sebep olduk. Maçın kaybı beni gerçekten çok üzdü.. Uzun süre önde götürdüğümüz maçı adeta elimizle verdik. İnşallah bu takımı İstanbul’da yener ve tur atlarız. Beşiktaş’ın bunu sağlayacak gücü de var. Haydi Beşiktaş… Ülkemize bir sevinç daha yaşat. Ülkemiz insanının buna gerçekten ihtiyacı var. Taraftarların da Fransız taraftarlara misafirperverliği öğretmesini bekliyorum.
YORUMLAR