KIBRIS-ANTALYA ARASINDA KAYBOLAN VALİZ
Bundan iki ay kadar öncedir, bir arkadaşımın Kıbrıs’ta okuyan kızı Dilara, Türkiye’ye ailesinin yanına gelecektir. Çocuklar gibi şendir.. Üstelik 10-15 gün kadar da ailesinin yanında kalacak annesi, babası ve küçük kardeşi ile hasret giderecektir. Türkiye’ye gelmek için daha hesaplı olduğu için A. G. adlı bir hava yolu şirketinden Antalya-Kıbrıs gidiş dönüş bileti alır. Valizini hazırlar ve bazı önemli dersleri ailemin yanında çalışırım düşüncesi ile kitaplarından bir kısmını da yanına alır. Çocuklar gibi şendir. Çünkü çok özlediği ailesine kavuşacaktır.
GÖREVLİ VALİZE NEDEN BARKOT YAPIŞTIRMAZ?
Hareket günü gelir çatar. Türkiye’ye gelmek üzere Ercan Hava Alanı’na gelir. Kendisi gibi bir çok arkadaşı da ailelerinin yanına gelmek üzere hava limanınadırlar. Çok kalabalık bir yolcu grubu vardır. Sıraya girerler, kontrolleri yapılır, valizleri bantlar üzerinde barkot yapışımı için hareket halindedir. Çok kalabalık olduğu için mi bilinmez görevli Dilara’nın valizine barkot yapıştırmaz. Dilara neden yapıştırmadığını sorduğunda “Yahu ufak bir valiz. Zaten uçağa gidiyor, barkoda gerek yok” der. Kızımız ses çıkaramaz, zaten arkasında uzayıp giden bir kuyruk vardır. Neticede uçağa alınırlar ve kısa bir yolculuktan sonra Antalya’ya gelirler.
DİLARA’NIN KİTAPLARI ÇOK KIYMETLİ
Dilara valizini almak için bandın yanında beklemeye başlar. Valizi gelsin ki alıp otogara gitsin. Daha Afyon’a gelecektir. Kızcağız bekler, eşyalarını alan gider ancak onun valizi bir türlü gelmez. Valizindeki kişisel eşyaları çok önemli değildir, ancak kitapları çok kıymetlidir. Hem pahalı hem de zor bulunan hukuk kitaplarıdır. Dilara, Antalya Hava Limanı’nda çalmadık kapı bırakmaz, ancak tüm aramalara rağmen bulunamaz. İlgililer Dilara’nın telefon ve adres bilgilerini alarak “En kısa sürede valizinizi bulup size ulaştıracağız” derler. Yapacak bir şey yoktur, kızımız eli boş Afyon’a gelir. Ancak kızımızın babası eski bir polistir, olayın ısrarla takipçisi olur, peşini bırakmaz.
HAVA YOLU ŞİRKETİNİN GARİP SORUSU
İlgililer, yönetmeliğe göre iki ay içerisinde valiz bulunup sahibine iade edilmez ise valizin içindekiler bir bilirkişi tarafından fiyatlandırılarak sahibine bedeli ödenecek derler. Bu durumda yapacak bir şey yoktur. İki ayın dolmasını bekleyeceklerdir. Öyle de yaparlar, beklerler, süre dolar ve tekrar ilgilileri arayıp durumu sorarlar. Aldıkları cevap bu sefer çok farklıdır: “Neden valizinize barkot yapıştırtmadınız?”
KAMER KAYITLARINA BAKILSIN
Buyurun, buradan yakın! Dilar’nın onlara soracağı soruyu onlar, Dilara’ya sormaktadırlar. Koskoca bir hava yolu şirketinin bir valiz için içine düştüğü trajikomik duruma bakın. Dilara’nın, Kıbrıs Ercan Hava Alanına elinde valizi ile gelişi, kontrolden geçişi, bantta barkot için sıraya girişi ve görevlinin ona barkot vermeyişi mutlaka kayıtlarda vardır. Dilara son derece iddialıdır, “Baksınlar kayıtlara, her şeyi göreceklerdir” demektedir.
DİLARA KİTAPLARINI İSTİYOR
Değerli okurlarımız.. Ağlar mısınız, güler misiniz dedikleri tam da bu değilse nedir? Ufak bir valiz için koskoca bir hava yolu şirketinin düştüğü duruma bakın. Görevlisinin hatasını, sıkılmadan, yolcusuna yüklemeye çalışıyor.. Üstelik Dilara, onlardan fazla bir şey de istemiyor, sadece kitaplarını istiyor.. Ben de sonucu merak ediyorum..
Bakalım ne olacak!
YORUMLAR