Değerli okurlarımız;
Bu gün sizlere daha önce köşemizde ve gazetemizde gündeme getirdiğimiz ancak şimdiye kadar bir netice alınamayan konulardan bahsedeceğim. Buradaki amacım Afyon'umuzda göze çarpan veya bir kurumda dikkati çeken çarpıklıkların giderilmesidir.
CADDELERİMİZİ DİLENCİLER İSTİLA ETTİ..
Pazartesi günü bir ara elektrik idaresine para yatırmak için gittim. Hava aşırı sıcaktı ve kurum ise para yatırmak için gelen aboneler ile doluydu. Gerek sıcak havanın verdiği sıkıntı, gerekse çok kalabalık ortam orada bulunanların sinirlerinin gerilmesine neden olmuştu. Tam bu sırada aboneler arasında bir dalgalanma oldu ve her kafadan bir ses çıkıyordu. Kimi "vermeyin bu ahlaksızlara" derken kimi “Madem istiyor verelim" diyordu. Hareketlenmenin olduğu yere yöneldim gördüklerim beni resmen şoka soktu diyebilirim. Yabancı uyruklu bir sığınmacı köşeye sıkıştırılmış tir tir titriyordu.. Belli ki çok korkmuştu, zira gözleri yerinden fırlayacakmış gibiydi. Orada bulunanlardan para istemişti (dilenmişti kelimesi bana çok itici geliyor) orada bulunanlar şahsın bu talebine birazda maksadı aşar tarzda tepki göstermişlerdi. Bütün bu olaylar olurken diğer vatandaşlarımızla birlikte olanları seyreden
güvenlik görevlisinin orada ne işi olduğunu çok merak ettim doğrusu..!
Değerli okurlarımız;
Ülkemizin bulunduğu durum ortada. İnsanlarımız kıt, kanaat geçiniyorlar. Esnafımızdan siftah yapmadan kepenk kapatanlar var. Sabahın alaca karanlığından akşamın geç saatlerine kadar evine götüreceği bir dilim ekmeğin kavgasını yapan insanlarımız bir de sığınmacıları bu şekilde görünce kafalarının tası atıyor diyebilirim. Bu mübarek Ramazan gününde insanlarımızın birbirlerini kırmamaları en halisane dileğimizdir. Bize yakışan biraz daha sakin olmaktır.
KARYOLANIN BACAKLARI NE OLDU..?
Sevgili okurlarımız;
Afyon Devlet Hastanesi'nce alımı yapılan bebek karyolalarının alımı ile ilgili iki defa yazı yazmıştım. Yazılarımda bu karyolaların nasıl alındığını, karyolaları hastanemize satan firmanın uzun olan karyola bacaklarını kesmek, düzeltmek için ayrıca 20 bin Türk Lirası isteğinin doğru olup olmadığını sormuştum.. Son yazdığım yazıda konunun takipçisi olacağımı belirtmiştim. Fakat ilgili kurumdan bu güne kadar bir kelime müspet veya menfi bir açıklama gelmedi. Sadece alımları yapan muhterem bu konuda bana kim bilgi vermiş, hastanedeki köstebek kimmiş bunun araştırmasını yaptı. Açıklama konusunda sessiz kalanlar "sükut ikrardan gelir" deyimini doğruladılar bana göre. ,
Yani bu şaibeli alımı onaylamış oldular. Peki sonuç ne olacak..? Saçı bitmedik yetimin hakkının adeta gasp edildiği bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağım. Bu alımı yapan görevliye buradan sesleniyorum; hastanedeki köstebeği arayacağına bu alımla ilgili bir açıklamada bulunman gerekmez mi..? Ha bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; bu alımı yapan kardeşim unutma! Bu konunun tamamına vakıfım. Laf kalabalığı ile
falan insanları kandırırım zannetme..!
.
NE OLACAK BU KALDIRIMLARIN HALİ..?
Mübarek ramazan ayındayız. İnsanlarımız oruç faraziyesini yerine getirirken, bir yandan da ağır ağır yaklaşmakta olan bayrama hazırlanıyor. Bu cümleden olarak esnafımız pazar günleri de iş yerlerini açıyorlar. Bunlar aslında çok güzel ve arzuladığımız şeyler.
Ancak daha önce de defalarca yazdığım bir konu var ve bugüne kadar maalesef bir netice alınamadı..! Esnafın kapısının önüne koyduğu eşyaları yüzünden insanlar yaya kaldırımlarında yürümekte zorlanıyorlar. Belediye görevlileri ise olaya adeta seyirci.. Görevliler müdahale etmediği için esnaf yaya kadırımını da dilediği gibi kullanıyor. Üstelik gerek yaya kaldırımlarda, gerekse yerlerde gazete kağıtları üzerinde bükme, börek, pide ve ekmek satanlar cabası. O güzelim kaldırımların ne zaman amacına uygun olarak kullanıldığını göreceğiz..?
YORUMLAR