phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

LADES. .

LADES. .

 

 

Sevgili Kurtuluş okurları..

Bu gün ilginç bir konu ile karşınızdayım; lades..  Şimdi diyeceksiniz ki bu ladeste nereden çıktı? Ladesi bilmeyenleriniz ise özellikle genç jenerasyon ladeste ne’ diyecekler.  Haklılar da..  Önce ladesin anlamını açıklayalım. Ladesin olabilmesi için öncelikle kanatlı hayvanların (özellikle tavuk ve kuşların) göğsünden veya iki kanat arasından çıkan ‘V’ şeklindeki kemiğin olması gerek.  Ladese tutuşacak kişiler birinin diğerini aldatması halinde ne hediye alıp vereceklerini belirlemeleri gerekir.  Lades aslında bir oyundur. İki kişinin lades kemiğinin birer ucundan tutup kırmasıyla başlayıp içlerinden birinin herhangi bir şeyi ötekinden “aklımda” demeksizin alması durumunda yenilmiş sayılması ile sonuçlanan bir oyun…

Peki, bütün bunları neden yazdım. ?

 

LADES YÜZÜNDEN…

Değerli okurlarımız..  Dün akşam internette bir şey arıyordum.  Gözüme Doğu Anadolu’nun bir ilinde yaşanan bir dram gözüme çarptı.  Okuduğumda dondum kaldım.  Oynanan bir lades yüzünden aldatılan şahıs kendisini aldatan yakın arkadaşını silahla vuruyor,  daha sonra iki tarafın yakınları olaylara karışıyorlar ve neticede iki ölü,  onlarca yaralı var. .  Anlamak mümkün değil.  Bu derece cehalet,  cahillik olabilir mi? Lades bir oyun gibi gösterilmeye çalışılıyorsa da aslında bir nevi kumar gibi bir şey.  Hatta gibisi fazla resmen kumar.  Nedeni ise aldatan aldanılandan bir menfaat temin etmiyor mu? Ediyor.. O halde buna nasıl oyun diyebiliriz? Bu olay bana yıllar önce yaşanan bir dramı hatırlattı..

 

LADES VE FELAKET!

1957-60 Arası yıllardı. Sandıklı’da ilk okulda okuyorum. Elektrik ticarethanemiz var. İş yerine her gün o yıllarda çıkan ‘Yeni Sabah’ gazetesi alıyoruz. Zaten gazete aynı gün elimize geçmiyor,  ulaşım zorlukları nedeniyle bir gün sonra geliyor. Bazen iki gün geciktiği de oluyor. O yıllarda Cumhuriyet gazetesinde Bop Sawyer’in maceralarını,  Yeni Sabah’ta ise spor haberlerini takip ederdik. Yine böyle merakla beklediğimiz ‘Yeni Sabah’ gazetemiz geldi. Sağına soluna bakarken gözüme bir haber takıldı. Başlık aynen şöyleydi: Lades ve Felaket! Merakla okumaya başladım. Çok ilginçti olayı yıllardır unutmadım belleğimde kaldı.

 

BEBEKLE YAPILAN LADES

Olay şuydu: Sevgili okurlarımız yaşlılar İstanbul’un o cumbalı, iki katlı tarihi ahşap evlerini çok iyi bilirler. Evler birer sanat harikasıdır. Motiflerine, ahşap oymalarına bugün güç yetmez. Gücünüz yetse bile o şaheserleri yapacak ustaları bulamazsınız. Üstelik bu evlerin çok yerde arasından bir kişi zor geçer. Binalar birbirine o denli yakındır ki komşular oturdukları yerden birbirlerine camlardan çay kahve ikram ederler. İşte yine böyle bir gün ve iki komşu camlardan karşı karşıya sohbet etmektedirler. Aynı zamanda bu komşu olan iki kadın birbirleri ile ladese tutuşmuşlardır. Komşunun birinin ise yedi aylık şirin mi şirin bir bebeği vardır. Komşusu karşı komşuya “Bebek nasıl? Epeydir görmedim ve özledim, ver de bir seveyim” der.

 

LADESİN VE KUMARIN SONU

Komşu bebeği camdan karşı komşuya uzatır tam bu arada bebeğin annesi ‘Lades’ diye bağırır. Bebeği alan komşu kadın birden çığlık atar ve daha yeni eline aldığı bebeği atar. İkinci kattan aşağı düşen bebek maalesef ölür. İşte ladesin ve kumarın sonu. Neredeyse aradan 60 yıla yakın bir zaman geçti ancak zihniyet değişmedi. O yıllarda bir lades uğruna taze bir bebek öldü, bugün ise iki ölü birçok yaralı. Ne kadar acı, yarım asırlık bir süreçte bir arpa boyu yol gidememişiz. Yazık hem de çok yazık. Bu mu çağ atlayan Türkiye?

 

MİLLİ  BİRLİK  CADDESİ

Alt yapısı daha önce yapılan ve parke taş döşenen Milli Birlik Caddesinde istenilen sonuç alınamamış caddeler yer yer çökmeye başlamıştı. Belediye Başkanımız Sn. Burhanettin Çoban havalar düzelir düzelmez bu caddede düzeltme çalışmaları yapılacağını açıklamıştı. Söylediğini de yaptı ve bu caddeye asfalt dökülmesi için alt yapı çalışmalarını başlattı. Bitince bu caddenin çok daha güzel olacağına bizim de inancımız tamdır. Sağ olun, var olun Sayın Başkanım. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum