Önceki gün TV de bir kanalda geçmişle ilgili anıların konuşulduğu komik bazı olaylar konuşmacılar tarafından dillendirildi. Gerçekten insanı güldüren bazı şeyler anlattılarki müthişti. Proğramı seyrettikten sonra geçmişte yaşadığım bazı ironik anıları sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Sanıyorum 1984 veya 85 yılları idi. Afyon’da ilk açılan Medikal’in sahibiydim ve bazı malzemelerin temini için İstanbul’a gidecektim. Sevdiğim bir arkadaşım “ bende seninle geleyim “ dedi ve bu seyahata birlikte gittik. Giderken otobüs’ü tercih ettik,gelirken de otobüsle gelecektik,planımız böyleydi. İstanbul’da 2 gün kaldık. Akşam oteldeyiz ve ertesi gün sabah Afyon’a döneceğiz. Sohbet esnasında arkadaşım “ hiç uçağa binmedim,uçakla gidebilirmiyiz ? “ dedi. “ Olabilir,bilet bulabilirsek yarın uçak ile Ankara’ya,oradan da kara yolu ile Afyon’a gideriz “ dedim. Hemen araştırmaya geçtik ve ertesi günü sabah 09.oo için iki bilet temin ettik.
Değerli okurlarımız sabahleyin saat 07.oo de Hava Limanıda idik. Arkadaşım çok heyecanlıydı ve zaman zaman “ keşke yine otobüsle gitseydik “ falan demeye başladı. Biraz gevşek davransam “ hadi otobüs ile gidelim “ deyip uçak yolculuğumuzu iptal edecekti. Derken vakit geldi yolcuları uçağa almaya başladılar. Bizde uçğa geçerek yerimize oturduk. Fakat uçakta Türkiye’nin tanınmış birçok sanatçısı vardı ve birlikte seyahat edecektik. O gün günlerden Pazar idi ve uçakta birlikte seyahat edeceğimiz sanatçılarda o yıllarda çok popüler olan “ Pazar Eğlencesi “ proğramını yapmak için Ankara’ya gidiyorlardı. Programı rahmetli Cenk Koray sunuyordu. Bilirsiniz o programda iştirakçilere pazarlıkla tencere,tabak,beyaz eşya ve otomobil gibi hediyeler verilirdi. Şarkılı türkülü ve Erkan Yolaç’ın sunduğu “ evet mi,hayır mı ? skeci ile bu program o yıllarda çok tutmuştu. İşte o Erkan Yolaç ve rahmetli Cenk Koray önümüzde,Erol Evgin ise hemen sağ yanımda oturuyordu ve daha havalanmadan sohbete başlamıştık. Derken havalandık ve Ankara’ya doğru gidiyoruz.Zaten İstanbul-Ankara arası 30-40 dakika kadar sürüyor. İşte ne olduysa Ankara’ya yaklaştığımızda oldu. Erol Evgin ile Afyon sucuğunu,şekerini konuşuyorduk ki uçak birden “ hava boşluğu “ na girdi.Arkadaşım bunu uçak düşüyor olarak yorumladı ve bir taraftan üst taraftaki raftan çantasını almaya çalışıyor bir taraftan da “ sadıç vallahi düşüyoruz “ diye bağırıyordu. Uçuş normale döndü ama uçakta bulunan sanatçıların kahkahaları hala kulağımdadır. Erol Evgin’in arkadaşıma sorduğu soru ise ilginçti ; abi düşseydik çantayı ne yapacaktın ? Tabi arkadaşım yaşananlardan dolayı çok bozulmuştu ve sayın Evgin’e cevap veremedi. Sonradan duydukki Erkan Yolaç bizim bu anıyı televizyonda isim vermeden skeç şeklinde kullanmış. Yaşadığımız bu olay zaman zaman benimde aklıma gelir ve gülerim ;” len sadıç düşüyoruz vallahi “..!
Esen kalınız.
YORUMLAR