Anadolu'da bir tabir vardır, “Yağırı olan gocunur" diye… Aslında çok güzel bir sözdür.. İrdelediğiniz zaman sözün ne denli isabetli söylendiği görülür. Buradaki ana tema yalan yanlış işler yapanların, haksız kazanç temin edenlerin bu ve buna benzer sözleri dinlerken alınmaları gibi... Bu tarz insanlar her türlü haltı karıştırırlar birde üste çıkarlar. Aynı sütten çıkmış ak kaşık gibi..!
Değerli okurlarımız; bildiğiniz gibi bundan önce birkaç kez Devlet Hastanesi’nde bazı görevlilerin "geçici görev" ile çalıştıklarını ve hakları olmadığı halde diğer çalışanların haklarını gasp ettiklerini" yazmıştım. O günlerden bu günlere değişen bir şey
yok...! Aynı hamam, aynı tas... Evvelki ay bu çalışanların en meşhurunu idare, Ruh Sağlığı Merkezi'ne gönderdi. Muhterem bir ay geçmeden hastaneye geri döndü... Soranlara ise “Salih Sel benim arkadaşımdır. Kimse beni buradan isteğim dışında alamaz" diye böbürlendi. Şimdi ise beni bu işi kurcaladığım için eleştiriyor, “A.G’den aldığı bilgileri satıyor” diyor. Devamında ise; “Masalcı Dede La Fontaine'den masallar okuyor” diyor...
GINA GELDİ BU KONUYU SÜREKLİ GÜNDEME GETİRMEKLE
Değerli okurlarımız; ben olayın üzerine giderken konuyu bireyselleştirmedim. Sadece saçı bitmedik yetimlerin hakkının yendiğini ve buna göz yumulduğunu belirttim. Ancak işine gelmeyen S.Ç tarafından ‘masalcı dede’ yapıldık… Güler misin, ağlar mısın!..
Aynı şahsın ilk yazdığım yazıdan sonra bana gelerek Dr. Bozca ve H. Dişyar hakkında söyledikleri hala belleğimde. Yine aynı şahsın ‘çok başarılı hizmetleri nedeniyle’ eski hastanede bahçedeki ağaçlara konan sığırcıkları saymakla, ceviz ağacının taşlanmasını önlemekle görevlendirildiğini unutmadım. Kaplıcada onca kalabalığın içinde havuza
nasıl girdiğini biliyorsun, yerel basına konu olmuştu..! İnsan bir şey söylerken verilecek cevabı da hesaplamalı diye düşünüyorum.
Buradan ilgililere de sesleniyorum: “Gına geldi bu konuyu sürekli gündeme getirmekle. Yeter artık olay biran önce düzeltilsin… Bu insanlar da tepkilerden kurtulsun! Masalcı Dede.”
TEŞEKKÜRLER SN: EMNİYET MÜDÜRÜM
Geçtiğimiz günlerde imaret arkasında dolmuş şoförü ve sivil trafik ekibi arasında gelişen bir olaya araç içinde olduğum için tesadüfen muttali olmuştum ve yaşanan olayı da köşeme taşımıştım. Sağ olsunlar, Sn. İl Emniyet Müdürü İbrahim Özel’in talimatlarıyla, Trafik Şube Müdürlüğünden beni telefonla arayarak bilgilendirdiler. Bana verilen bilgi doyurucu ve mantıklı idi..! Ayrıca anlatımından Emniyet'in imaret arkasındaki olumsuzlukları düzeltmeye kararlı olduğunu anladım. Teşekkürler
Sn. Müdürüm, Allah yardımcınız olsun.
ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL..!
Geçtiğimiz Pazar günü bir işim nedeni ile Afyon'umuzun yeşilliği ile ünlü ilçesi Çay'da idim. Çok sevdiğim ve Çay Çağlayanspor'da futbol oynadığım dönemlerde takım kaptanım olan Müfit abim (Akgün) ile Belediye Park'ında buluşmak için telefonda sözleşmiştik. Buluşma yerine her zaman olduğu gibi ben yine erken gittim ve kaptan'ı beklemeye başladım. Dikkat ettim parkta gayesiz bir şekilde oturan insanlar vardı. Görünüşleri son derece mutsuz idi..! Yüzlerinde bir bezginlik, umutsuzluk ve yılgınlık gördüm. Hâlbuki Çay ilçemizin insanları öncelikle tabiat'a aşıktırlar… Toprağı sever okşarlar adeta... Topraktan da üst düzeyde verim alırlar. Ancak yazımın başında da ifade ettiğim gibi Çaylıları belki ilk defa böylesine yüzleri asık ve umutsuz gördüm. İnşallah yanılmışımdır... İnsanları bu denli mutsuz
kılan nedir acaba..?
AÇIKTA SATILAN GIDA MADDELERİ
Son dönemlerde çok sık olarak gıda maddelerinin açıkta satılmasıyla ilgili “tedbir alınması” istemiyle ilgili yazılarım oldu. Ancak bugüne kadar bir yaptırım uygulanmadı bu tür gıda maddesi satanlara karşı... Şimdi ise yaz aylarına giriyoruz. Tozun, toprağın çok kolay kalktığı bir dönem. Açıkta satılan ve çoğu kaldırımlarda yerlerde sürünen aromatik bitkiler, ekmek ve haşhaşlı pideler toz yüklenmiş olarak satılmaya devam edecek. Peki, hastalıklara davet çıkarma anlamındaki bu uygulamalara kim dur diyecek...? Yazık değil mi bunları alıp tüketen insanlarımıza..? Onlar bizim insanlarımız değil mi? Bu konunun takipçisi olması gerekenler nerede?
ZOT KADİR!
Bildiğiniz gibi Çay ilçemiz tabiat güzelliği ve özellikle yeşili ile ünlüdür. Allah vergisi olan bu tabiat güzelliğine Çay insanının katkısı ise anlatılamayacak derecede çoktur. Tabiri caiz ise Çay'ın insanı sokakta bulduğu yeşil bir ağaç parçasını toprağa sokar "acaba bir yeşil daha kazanabilir miyim" diye....! Belki biraz abartılı bir anlatım gibi gelebilir sizlere... Ben burada Çay insanının yeşile ve tabiata olan ilgisini, sevgisini vurgulamaya çalıştım. Yaz geliyor Çay'a yolunuz düşerse Bolvadin yolu üzerindeki ‘Zort Kadir'in bahçesinde bir şeyler atıştırın, bir çay için... İnanın o muhteşem tabiat güzelliği içersinde kendinizden geçeceksiniz. Yılın bütün yorgunluğunu atacaksınız.
YORUMLAR