Salı günü sabahleyin çok sevdiğim bir bayan doktorumuz iş yerime uğradı. Bir konu vardı ayak üstü konuştuk acelesi vardı ve Afyon dışına gidecekti. “abi çok acelem var çayını bir başka gelişimde içerim dedi ve ekledi “ dün otobüs ile bir arkadaşımla Denizli’den geliyorduk Başmakçı dolaylarında kar kapattığı için 2.5 saat yolda kaldık” dedi.
Bir gün öncede sabah saat 11.00 dolaylarında Afyon’a lapa lapa kar yağmaya başlamıştı ve tabir caiz ise çocuklar gibi sevinmiş ve de mutlu olmuştum. Çünkü yıllar var ki öyle lapa lapa kar yağışı olmadı şehrimizde. Fakat sevincim kısa sürdü o yağan karın yerini ince ince yağan yağmur aldı. Yağmur o günden bu yana aralıklarla yağıyor. Olsun biz ona da razıyız.
Yağışlar olmadığı için toprak kurumuştu. Yağan her damla yağmur ve karı yüce rabbimizin bir lütfu olarak kabul ediyoruz. Mart ayına girdik, havaların iyi gitmesi nedeniyle ülkemizin birçok yerinde Erik ve Badem ( çağla ) ağaçları çiçek açtı. Bundan sonra olabilecek soğuk havalar önümüzdeki yaz beklediğimiz meyve rekoltesini de düşürebilir ve meyve fiyatları da yüksek olur. Ama ben diyorum ki, yağış bol meyve az olsun. İnsanların beklentisi meyve değil su.. Allah ülkemize susuzluk vermesin. Susuzluk çeken bazı Afrika ülkelerinin durumunu Televizyonlarda görüyoruz. Özetlemek gerekirse lapa lapa yağan karı ne kadar da çok özlemişiz ?
YENİ TARIM İL MÜDÜRÜ ATANDI..
Tarım Bakanlığına atanan eski il tarım müdürünün yerine yeni il müdürü göreve başladı. Sayın müdür ayağının tozu ile yaptığı basın açıklamasında “ bayrağı daha ileriye taşıyacağım “ dedi. Kendisine hoş geldiniz diyor başarılar diliyorum. Bayrağı ileriye taşıyacağım derken neyi kastettiğini bilmiyorum.
Sayın Müdür siz yine bayrağı ileriye taşıyın, ancak bir konu var ki iki senedir ben bunu defalarca yazmama rağmen ayrılan tarım il müdürüne duyuramadım. Veya duymak istemedi orasını bilmiyorum. Bildiğiniz gibi gıda maddelerinin kontrolü uhdenize verildi. Bende bu anlamda defalarca yazdığım yazılarımda ; “ açıkta ve özellikle Devlet Hastanesi önü ile Ziraat Bankası önünde simit satanların eldiven giymelerini, ağzını burnunu karıştırdığı elleri ile simit satmamalarını “ istemiştim ve de nedenlerini insan sağlığı yönünden belirtmiştim. Birde bitki satanların hadlerini aşarak doktorculuk oynamasının engellenmesini yazmıştım.
Sayın Müdür bu konularda yazdığım yazıları “ sağır sultan “ duydu sadece ne hikmetse sizin kurum duymadı. Sanıyorum sizin gelişinizle birlikte yazdıklarımız duyulur ve kaale alınır. Bayrağı taşırken bu saydığım konulara da şöyle bir göz atsanız nasıl olur ? Bu arada Tuz Pazarında yerlere serilen gazetelerin üzerine koyularak satılan ev ve köy ekmeklerini, bükme ve ağzı açıkları şöyle bir kontrole alsanız.. Tamam bu mamulleri satanlar rızklarını temin etsinler, ancak bunu yaparken de insanlarımızın sağlığı ile oynamasınlar. Sanıyorum saydığım bu konular cevapsız kalmaz gereği yapılır. Bunu umut ediyor ve de istiyorum. İsterseniz bu problemler 3 günde çözülür. Yeter ki isteyin !
YORUMLAR