MERSİN BİZİM GERÇEK DOSTUMUZDUR
Futbol öyle bir spor dalı ki etkileri kelimelerle anlatılamaz. Eğer bir futbol kulübünde yönetici iseniz kesinlikle ülke çapında yeni yeni dostlar edinirsiniz. Bu dostluklar genelliklede uzun vadeli olur. Futbol yöneticiliğini bir ömür boyu sürdürmeniz
olanaksızdır.Bu nedenle de yöneticilikten sonraki dönemlerde eskiye
dayalı dostluklar uzun yıllar sürer.
Yeni Afyonspor'u kurup 2 lige terfi ettikten sonra uzun yıllar Mersin İdman Yurdu ile aynı grupta mücadeleler verdik ve sayısız karşılıklı maçlar oynadık. Bir zamanların Mersin'deki Tevfik Gür Stadında mor beyazlılar birçok maça çıktılar.Bu müsabakalar
sürecinde Mersin İdmanyurdu yöneticileri ile birçok dostluklarımız oldu. Halen de Mersin'de çok iyi dostlarımız var ve görüşüyoruz. Tüm bunları Futbola borçluyuz. Mersin İdmanyurdu ile geçmişte yaşanan iki önemli olayı bu vesile ile de siz değerli Afyonspor'lu
taraftarlarımıza anlatmayı bir görev sayıyorum:
AFYONSPOR DÜŞMEK ÜZERE..
Terfi liginden 2 lige çıktığımız sezonun bitimine yakın ligdeki yerimiz hiç hoş değil. Ulusal basında gruptan düşecek ilk 3 takımın içinde gösteriliyoruz. Liglerin bitmesine çok az bir
zaman kala Kemal Horzum, kulüp başkanlığına getirildi. Takımımız son derece güçsüz. Kümede kalabilmemiz için komşu ilimiz Isparta Spor'un mutlaka yenilmesi gerekir ve o hafta da Isparta Mersin'de Mersin İdmanyurdu ile oynayacak. Ne yapıp yapıp bir şekilde Isparta'nın
yenilmesini sağlamamız gerek. Yönetim kurulu toplantısında benim Mersin'e gidip teşvik primi vermem kararlaştırıldı. 18 Futbolcu, teknik
adamlar, malzemeci, masör ve birkaç kulüp görevlisine de 250’şer bin lira (o günkü para ile) vermeyi kararlaştırdık. Maçtan bir gün önce üzerimde nakit para ile Mersin'e giderek Mersin İdmanyurdu'nun eski futbolcularından arkadaşım Ayhan ve takımın Genel Kaptanı Mehmet ile temas kurdum. Daha sonra Mersin dışında iken benim geldiğimi duyarak
gelen takımın Genel Menajeri Hacı abi ile de birlikte olduk. Onlar giderek kulüp Başkanı Fatih Deveci ile görüştüler ve teşvik primi vermemiz kesinleşti. Yani kulüp başkanı Deveci de teşvik primi vermemize onay verdi.
MERSİN İDMANYURDU SOYUNMA ODASINA GİRDİM
Ertesi gün yani pazar günü, iki yönetici beni şeref tribününe oturttular. Kendileri de sağıma soluma oturdular maçın başlamasını bekliyoruz ve az bir zaman kaldı. İşte tam bu arada gençten birisi yanımıza gelerek “Başkan sizi soyunma odasında bekliyor, misafirle birlikte geleceksiniz” dedi. Bunun üzerine iki yönetici ve ben Mersin İdmanyurdu soyunma odasına gittik. Başkan Deveci beni futbolcular ile tanıştırdı ve geliş nedenimi anlatarak "Bu primi almak istiyorsanız Isparta'yı yenmeniz gerek” dedi.
SOYUNMA ODASINA ISPARTSPOR BAŞKANI DA GELDİ
Tam bu arada soyunma odasına yakından tanıdığım Isparta Spor kulüp Başkanı Eczacı
Mustafa bey girdi ve doğrudan gelerek Mersin Kulüp Başkanı Deveci'nin
elini sıktı ve “Sayın başkan beni tanıdın mı” diye sordu. Merhum Deveci, tanımadığını söyledi. Onun üzerine Isparta Spor Kulüp Başkanı, Deveci'ye, “Ben Isparta Spor kulüp başkanı Eczacı Mustafa beyim, hatırladınız mı Isparta'daki maçta size şeref tribününde sandalye vermiştim” dedi. Deveci Isparta Spor Başkanına şöyle bir manidar
şekilde baktı ve “Tamam kardeşim sen sandalye vermiş
olabilirsin, bak Afyonspor'un genel kaptanı da bir çanta para getirmiş
sizi yenelim diye” dedi. Ispartaspor Kulüp Başkanının yüzünün
ifadesini şu anda hala görür gibiyim.
MAÇA ISPARTA ÖNDE BAŞLADI
Maç çok sert geçti. Maçın 20 dakikasında Isparta golcüleri Gani'nin frikikten attığı golle 1-0 öne geçti. Bir ara kalp krizi geçireceğim sandım, göğsüm falan daraldı. Derken Mersin'in o gün 4 numara oynayan futbolcusu (ismini hatırlamıyorum) her iki devrede de attığı frikik golleri ile Mersin'in Isparta'yı 2-1 yenmesini sağladı. Maç sonu tekrar soyunma odasına götürdüler beni. Hazırladığım zarfları Deveci'ye verdim ve Afyon adına teşekkür ettim. Böylece Isparta Spor'un düşürülmesi için yenilgi aldırmış olduk.
MERSİN’E AFYON’UN MİSAFİRPERVERLİĞİNİ GÖSTERELİM
Ertesi yıl Başkan Kemal Horzum Ankara'nın şampiyon olup 1 Lige (şimdiki Süper Lig) çıkan Gençlerbirliği'nin kadrosunu alırken, Mersin İdman Yurdu'nun da 3 şöhretli futbolcusunu Afyon Spor'a transfer etti, bunlar Kaleci Atıf ile M. Ali ve İsmail idi. Bu nedenle de Mersin ile yine iyi ilişkilerimiz oldu. Ve uzun süre devam etti. Onlar Afyon'a geldiklerinde biz yöneticiler bir çiçekle gidip “hoş geldiniz” demişizdir. Onlar da bize Mersin'de aynı muameleyi yapmışlardır.
Buradan yönetim kuruluna ve taraftarlara sesleniyorum: Eski dostu layık olduğu biçimde karşılayalım ve Afyon'umuzun misafirperverliğini gösterelim.
YORUMLAR