ONLARA HAKSIZLIK EDİYORSUNUZ
Gün geçmiyor ki yerel basınımızda ilimiz hastanelerinde yapılan bir ameliyatla ilgili haber çıkmasın.. Bazı operasyonları yani ameliyatları doktorlarımız “Afyon’da ilk defa yapıldı” diye topluma yansıtıyorlar. Yine birkaç ay önce özel bir hastanede yaptığı ameliyat “Afyon’da ilk kez yapılıyor” diye yerel basına açıklama yapan üroloji uzmanı doktorumuza tepki göstermiş ve bahse konu ameliyatın yıllardır yapıldığını anlatmıştım.
Değerli okurlarımız, Afyon Devlet Hastanesi’nde Anestezi Teknisyeni ( Halkımızın deyimi ile Narkozcu ) olarak tam 30 yıl ( 1970-2000 ) görev yaptım. Doğru dürüst alet edavat ve hayati öneme haiz ilaçların bulunmadığı veya çok zor bulunduğu yıllarda, o yılların operatörleri (cerrahi uzmanları ) bugünün operatörlerinin topluma “Afyon’da ilk defa yapılıyor” diye yansıttıkları ameliyatları günlük ve rutin olarak yapıyorlardı. Üstelik yaptıkları vakaların “reklam olur düşüncesiyle” basına yansımasını istemezlerdi ve “ yaptığımız iş zaten bizim görevimiz” derlerdi. Çok zor şartlar altında bol vaka yaparlardı ve çok süratli çalışırlardı. Şimdi burada yaptıkları ameliyatların sürelerini yazacağım şimdiki operatörlerin inanacaklarını sanmıyorum.
AÇIK SAFRA KESESİ 20 DAKİKADA
İnansınlar veya inanmasınlar ne ise onu yazıyorum: Merhum Op. Dr. İhsan Saraçoğlu mide rezeksiyonunu 45 dakikada, açık safra kesesi ( kolosistektomi ) ameliyatını 20 dakikada, apandisiti ise 8 ila 12 dakika arasında yapardı. Aynı Saraçoğlu ameliyat günleri 20 vakanın altına düşmezdi. Diğer operatörlerde hemen hemen aynı idiler. Merhum Baştabip Ürolog Op. Dr. Ali İhsan Yıldırır’ın da ameliyat gününde saat 08.30-14.00 arası 9 açık prostat ve birkaçta hidrosel sünnet gibi vakaları yaptığını bilirim. Doğru dürüst anestezi makinelerimiz ve bunların bebek sistemleri yoktu. Bu nedenle de rektal anestezi ile mesane taşı ameliyatları yapardık. Op. Dr. Saffet Arıkan’ın intratorasik goitre operasyonunu 1,5 saatte yaptığını bugün gibi hatırlarım.
HASTAYA KENDİ KANINI VEREN DOKTOR
Değerli okurlarımız peki bütün bunları neden yazdım..? Yakın zamanda, yerel basında Afyon Devlet Hastanesinde tarihinde ilk defa bir beyin anevrizması kanaması ameliyatı yapıldığı haber olarak çıktı. Ameliyatı yapan karı koca beyin cerrahı olan doktorlarımız Afyon’da böyle bir vakanın ilk defa yapılmasından dolayı çok mutlu olduklarını ifade etmişler. Tebrik ederim yapanları.. Ancak “Bu vaka Afyon’da ilk defa yapılıyor “ söylemi yanlış, çünkü bu ameliyat şehrimizde ilk defa yapılmıyor. Aynı ameliyat Devlet Hastanesinde daha önceleri de yapıldı. Hem de 1980’li yıllarda..! Sanıyorum 1980 veya 81 yılı idi. Hastanemize Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Yurttaşen atanmıştı. Yurttaşen gözü kara ve mecbur kalmadıkça Afyon dışına hasta sevk etmeyen bir doktordu. Elinden geldiğince vakaları burada yapmaya gayret ederdi. Dr. Yurttaşen hastanemizde birçok anevrizma ameliyatı yaptı. Bugün gibi hatırlıyorum bir vakaya, kendi kanının grubu tutuyordu. Önce kendi kanını verdi daha sonra masaya alarak ameliyatı gerçekleştirip hastayı kurtardı.
Kim demiş acaba Afyon’da daha önce bu vaka yapılmamıştı diye..? Bu şekilde yaklaşımlar sanki geçmişte Afyon’da hiçbir şey yapılmıyordu da şimdi yapılıyor algısı oluşturuyor. Bu tür “İlk def” söylemlerini hem çok yanlış, hem de daha önceki cerrahlarımıza haksızlık olarak düşünüyorum. Bu tür yaklaşımları şimdi çoğu hakkın rahmetine kavuşmuş, pek azı hayatta olan operatör ağabeylerimize vefasızlık değil midir..? Bu tür beyanatları verip boy boy resim çektirenlerin öncesinde çok iyi bir araştırma yapmalarını öneriyorum.
AFYON’DA BU HASTA KURTARILMIŞTI
Resmini gördüğünüz vaka 1987 yılında Afyon Devlet Hastanesi’nde Göğüs Cerrahisi uzmanı Op. Dr. Selim Özenç tarafından yapılmış, rahmetli arkadaşım Fatih Gümüş’ün bu haberi dünyanın sayılı basın organlarına manşet olmuştur. Sağlığına kavuşan hastamız hala hayattadır. Yorum size ait.
Tabi bu arada özellikle belirtmem gereken bir konu var; haberi yapan arkadaşlarımız yanlış bilgilendirme ile yanıltılmışlardır. Haberi yapan kardeşlerimiz sırf iyi niyetle ve gerçekten Afyon’da ilk vaka olduğu inancı ile konuyu haberleştirmişlerdir.
Bu vesile ile yokluklar içersinde Afyon’umuza fedakârca sağlık hizmeti veren ve bugün aramızda olmayan doktor, hemşire, teknisyen, Sağlık Memuru, Sivil memur ve Hizmetli kardeşlerimizi saygı ile anıyor mekanları cennet olsun diyorum. Hayatta olanlara da yüce rabbim sağlık ve uzun ömürler versin.
NASIL MESASİ BU…?
Bu konu ile ilgili yazılarımda olmuştu.Ancak bu konuda da herhangi bir değişiklik ,bir gelişme olmadı.Tekrar yazmada fazla mülahaza ettim.Çünkü konunun muhatabı olanlar çözüm,bekliyorlar.Olayı baştan alırsak;
Sizlerinde bildiği gibi bir çok kamu görevlisi (öğretmen,hemşire,sağlık memuru vs. gibi) İl merkezinde münhal yer olmadığı zaman en yakın ilçe,kasaba veya köyü istiyorlar.Burada amaç görev yapmak istedikleri ilçe merkeze çok yakın olsun ve görevli personel işine günlük gidip gelsin.Evi yani ikameti Afyon’da olsun…Onlar işe sabah gidip akşam gelsinler.
Bu konuda çok şikayet var.Hava kış olduğu zamanlar çok personel mesaisine geç gidiyorlar.”Nasıl olsa idare ediyoruz,,zihniyeti var.İyi güzel de çalıştığı yerde ikamet eden ve mesaisine zamanında giden kamu görevlisinin günahı ne?O zaman il merkezinde ikamet edip,çalıştığı yere günlük gidip gelenlerde çalıştıkları yerde ikamet etsinler,işlerine zamanında yetişsinler.Mesaiden çalmasınlar.Böyle olursa hem işlerini aksatmazlar,hem de çalıştıkları yere ekonomik katkıları olur.Ev kiralama,alış veriş yapmak gibi…
İlgililerin konuya el atacaklarını umuyorum.
AVM’LERİ KİM KONTROL EDİYOR…?
“Mahalle bakkalı,,efsanesini ortadan kaldıran AVM.ler(Alış Veriş Merkezleri) köy ve kasabalara kadar indi.Şehir merkezlerinde adım başı AVM.oldu.Kazanmasalar bu kadar çok açılmazlar.Allah daha çok versin,daha çok kazansınlar.Bizim konumuz o değil.Ben son zamanlarda yaygın olan bir dedikodu ile ilgili konuya temas edeceğim,sözde AVM.ler miyadı ( son kullanma tarihi ) dolan malları üzerine yeni tarihler basarak satıyorlarmış.Bu bir iddia…Ben şahsen inanmak istemiyorum.Koca koca AVM.lerin böyle ufak şeylerle uğraşacağına ihtimal vermiyorum.Ancak insanların da ağzını “torba,, değil ki büzesiniz.Sonra unutmamak gerek bir şeyin şuyu-u vuku-undan beterdir.Yani dedikodusu aslından kötüdür.Bir dedikodu da fiyatlar üzerine,sözde bazı AVM.ler kasada ayrı,raf da ayrı fiyat uyguluyorlarmış.Burada AVM.ler çok dikkatli olmalıı ve yazdığım tür dedikodulara prim vermemelidir.İşi biraz daha ciddi tutarlarsa zaten sorun kalmaz.
YORUMLAR