ORAYA PARK OLUR MU. . ?
Malumunuz olduğu üzere artık insanlardan çok araçlar şehirlerimizde dolaşmaya başladılar. Her caddede, her sokakta, hatta ara sokaklarda yolların sağında ve solunda park etmiş araçları görüyoruz. Bu tür park etmelerin insanlarımıza ne kadar sıkıntı yarattığını hepimiz biliyoruz. Biliyoruz, biliyoruz ama bildiğimiz halde yine de yapıyoruz. Ondan sonra da sanki kendimiz ‘sütten çıkmış ak kaşıkmışız’ gibi ona buna akıl vermeye kalkıyoruz. En azından yanımızda kural hatası yapanları ikaz bile etmiyoruz. Sanki kendimiz çok hırlıymışız gibi..!
Birkaç gün önce çok sevdiğim emekli bir subay arkadaşımla birlikte idik.. Belli ki çok doluydu. Kendisini yakından tanıdığım için ne denli kuralcı bir kişilik olduğunu yakından bilirim. Ona kanunların men ettiği hiçbir şeyi yaptıramazsınız. Böylesi bir karaktere sahip olduğu için de rastladığı kural ihlallerine çok tepki gösterir.. Zaman zaman müdahale de eder. Fakat yine de onun ifadesi ile insanlar kuralların emrettiğini değil, kendi kafalarının hükmettiğini yapıyorlar. Ne gibi, diyeceksiniz…
TRAFİK IŞIKLARININ ALTINA KADAR ARAÇ PARK EDER Mİ?
Arkadaşımız anlatıyor: Birlikte olduğumuz günden bir gün önce arkadaşım özel aracı ile Erkek Sanat Enstitüsü önünden müze yönüne gitmektedir. Eski Yoğurt Pazarı önüne geldiğinde şaşkına döner ve ışıkları üç aşamada geçer. Çünkü yolun sağ tarafı iki sıra halinde ve trafik ışıklarının altına kadar park edilmiş araçlarla doludur. Üstelik Yeşilyola girişte trafik ekibi beklediği halde..! Ya bu olaya müsamaha ederek ekip sebep oluyor, ya da her şeyi göze alan kural tanımaz magandalar kendiliklerinden yapıyorlar.. Ancak her ne şekilde olursa olsun yapılan hoş değil. Be hey kural tanımaz maganda kural dışı her şeyi yapıyorsun. Yaşınla orantıladığımız zaman altındaki arabayı kendin almış olamazsın. Mutlaka “baban veya deden” almıştır. Allah daha ziyade etsin.. Daha iyilerine binersin inşallah..! Ancak unutma ben hastane koridorlarında senin gibi magandaların başına gelenlerden dolayı babasının ve dedesinin dizlerine vurduğunu çok gördüm. Biraz kendinize çeki düzen verin, trafik ekiplerine sıkıntı yaratmayın, insanlara saygılı olun. Ne işi var araçlarınızın yaya kaldırımları üzeri ve Trafik lambalarının altında .?
UYDUKENT POLİS KARAKOLU. . !
Polis bizim emniyet unsurumuzdur. Bizlerin hayatı için kendi hayatlarını ortaya koymaktan çekinmezler.. Toplumun huzur içinde yaşaması için kendi huzur ve refahlarından fedakarlık yaparlar.. Gerek yazılı gerekse görsel basında çok sık rastlarız; polis karakola intikal eden bir çok olayda şahısların karnını cebinden harcadığı para ile doyurmaktadır. Demem o ki bizim polisimizin insanlarla olan “beşeri” ilişkileri üst düzeydedir. Bu bağlamda da karakola gelen insanları çoğu kez misafirleri gibi görürler.. Onların gece nöbetinde karakola getirdikleri bir tepsi baklavayı nezaket kuralları nedeniyle reddetmezler. Gelenin kim olduğunu, nasıl bir kişilik olduğunu, getirdiği bir tepsi baklavayı sanal medyadan paylaşacaklarını düşünemezler. Bunu çok samimiyetle yazıyorum, bu konuda polisimizi de eleştirmiyorum. Lütfen bu tür insanlara dikkat edin bu insan kimdir nedir? diye.. Getirdiği ufak bir hediyeyi Facebook’tan yayıyorsa ve yerel basının magazin sayfalarına taşıyorsa o şahıs hakkında ufak bir araştırma yapınız derim. Bu tür insanlarımıza iyi niyetli yaklaşımınız maalesef reklam konusu oluyor..
YORUMLAR