REKTÖR MUSTAFA SOLAK, BIRAK ARTIK
Üniversiteler önce ülkemizin daha sonra da bulunduğu kentin onuru, gururu ve yüz akıdır. Örneğin Afyon’da bir üniversitenin oluşu beni gururlandırıyor. Hele bir de son dönemlerde, yaklaşık iki yıldır, Kurtuluş Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Polat Yılmaz’ın Gün FM’deki Basın Odası’nda, defalarca “Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü Meslek Yüksek Okulu Genel Müdürlüğü gibi… Afyonkarahisar’da teknik eğitim veren, nitelikli ikinci bir üniversite kurulmalı” şeklindeki konuşmaları ve yakınlarda AK Parti Milletvekili Ali Özkaya’nın da dillendirmesiyle artık iyice gündeme ikinci bir üniversite gerçekleşirse değmeyin keyfimize..
KEŞKE ÜNİVERSİTELER KENTİ OLSAK
Şu anda 50 bine yaklaşan öğrenci sayısının ikiye katlandığını hayal edin.. Zaten şu andaki Afyon Kocatepe Üniversitesi bile şehrimizin sosyo-ekonomik durumunu gerçekten de çok değiştirdi. İkinci bir Üniversite tabir caiz ise; ballı börek olur..
Değerli okurlarımız; yukarıda saydığım gerçeklere sizlerin de “hayır” demeyeceğinizi biliyorum. Keşke yasalar elverse de şehrimize birkaç üniversite daha açılsa ve üniversiteler kenti olsak.. Afyon gerek coğrafi konumu, gerekse insanlarının öğrencilere olan pozitif yaklaşımı ile bu temennilerin gerçek olmasını çoktan hak ediyor.. Ancak temenni etmekle bu işler olmuyor.. Buraları idare edecek kişilerin çok deneyimli ve Afyon’umuza katma değer sağlayacak yetenek ve özellikte olmaları şart..
AKÜ KAPLUMBAĞA ADIMLARI İLERLİYOR
Bakın şimdi; Prof. Dr. Mustafa Solak iki dönemdir, üniversitemizin rektörü.. Yaptığı ve yapamadıkları tartışmaya açıktır. Kişisel kanaatim Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin çıtası çok daha yükseklerde olmalıydı. Ama olamadı.. Çünkü Rektör, Üniversite’yi yükseltmek, yüceltmek yerine koltuğunu koruma sevdasına düştü. Rektör Solak’ta aslında bunları ve Üniversite camiasının kendisini istemediklerini biliyor. Ancak gitmemekte, Rektörlükten ayrılmamak için direnmekte kararlı.. Tenkit ve eleştirileri “kaale” almadığı gibi görmezlikten de geliyor. Ben bilirim, ben yaparım zihniyeti üniversitenin kaplumbağa adımları ile ilerlemesine neden oluyor. Son zamanlarda yerel basında oldukça çok eleştirilere ve tenkitlere maruz kalan Solak, sessiz kalmaya devam ediyor..
ÖNCE AKADEMİSYENLER SONRA HASTALAR BAŞKA ŞEHİRLERE GİTTİ
14-15/Aralık/2016 tarihlerinde köşemde Üniversite Hastaneleri ile ilgili görüşlerimi yazmış “bu muhteşem hastanenin içi boş demiştim..! Ayrıca hastanede gördüğüm ve olmaması gereken olumsuzlukları, yanlışları eski bir sağlıkçı olarak değerlendirip, köşeme taşımıştım. Ne idi bu aksaklıklar..?
Öncelikle, Rektör Solak’ın tutumu nedeniyle birçok profesör, doçent, yardımcı doçent gibi akademisyenler başta Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi olmak üzere değişik birçok ilin üniversitelerine kaçmışlar, dolayısı ile hastanenin içi boşaltılmış…! Durum böyle olunca hastalarımız da yine başta Isparta olmak üzere Eskişehir, Konya gibi komşu illerimizin üniversite hastanelerine giderek, dertlerine derman aramışlardır ve şu anda hala çevre illere gitmeye devam etmektedirler.
YOĞUN BAKIM SERVİSİ YOLGEÇEN HANI GİBİ
İkinci ve önemli bir husus ise yoğun bakımların yol geçen hanını andırmalarıydı. Ayaklarında galoş, başlarında kep, yüzlerinde maske, sırtlarında gömlek olmadan hasta sahipleri lavabodan geldikleri ayakkabıları ile çok rahatlıkla yoğun bakıma hastalarına ziyarete girebiliyorlardı. Peki bugün nasıl..? Değişen bir şey yok.. Devam.. !
Çok daha bir önemli olay da, özellikle geceleri yeterli güvenlik görevlisinin olmayışı idi. Hatta gecenin geç saatlerinde getirin bir tır kamyonu, D blokta ne varsa yükleyin götürün demiştim. Yine yeterli güvenlik önlemi olmadığı için özellikle geceleri ufacık bebekler hastane koridorlarında cirit atıyorlar, aileler olayın ciddiyetinin farkında değiller demiştim. Son birkaç gündür bir hastamız nedeniyle AKÜ Hastanesine gitmem gerekti, gidip geldim ancak üzülerek ifade edeyim saydığım konularda hiçbir değişiklik olmadığını gördüm. Eski tas, eski hamam.
AJDA PEKKAN SÖYLÜYORDU: İSTENMİYORSUN ARTIK
Rektör Mustafa Solak; 1970’li yıllarda Ajda Pekkan’ın seslendirdiği “İstenmiyorsun artık” isimli bir şarkı vardı. Bu şarkı uzun yıllar Türkiye’nin gündeminde kaldı.. Aynı sizin son bir yıldır sürekli gündemde kaldığınız gibi…! Eğer Afyon’a bir katkınız var ise bizim insanlarımız unutmazlar yapılanları. Ancak siz gerçekten çok yıprandınız.. Ne olur bırakın artık. Rektör’üm inanın ben olsaydım şimdiye kadar bin defa bırakırdım o görevi.. Zorlama ile daha ne kadar görevde kalmayı düşlüyorsunuz.. ? Ne olur bırakın artık, Rektörüm Solak.. ? Lütfen o eski ama anlamlı şarkıyı da unutmayın.
YORUMLAR