phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

Sayın bakan doğru söylüyor ama…?

Sayın Bakanımız Eroğlu’nun önce Afyon’a daha sonra da ülkemize verdiği hizmetler ortada. Kendi ifadeleri ile 13 yılda Afyon’a sağlıkta 335 milyon TL’lik (eski para ile 335 trilyon) yatırım yapıldı. Rakamsal değerler bakanımızın ifadeleridir ve mutlaka gerçektir. Ben rakamsal değerleri bilmiyorum ama bildiğim bir şey var, o da; “Afyon’umuza gerçek anlamda” sağlık ile ilgili yatırımlar yapıldı.

Yine Sn. Bakanımızın ifadeleri ile ege’nin en büyük, ülkemizin 8’nci akıllı hastanesi Afyon’a yapıldı ve yatırımlar halen devam etmekte…

 

DEVLET HASTANE’NDE İŞLER YOLUNDA MI…?

Buraya kadar her şey mükemmel ve güzel… Peki kısa bir süre önce yeni yapılan Doğumevi ile birleşerek yatak sayısını 1000’lere ulaştıran Devlet Hastane’nde işler yolunda mı…? Yöneticiler rahat ve huzurlu mu…? Onlara çalışmalarında sıkıntı yaratanlar var mı…? Önce bunları “irdelemek” gerekir. Yoksa modern hastaneler yapmakla, teknolojik cihazlara sahip olmakla her şey bitmiyor… Tüm personelin siyasetten uzak, özveri ile görev yapmaları gerekiyor.

Biliyorum şimdi; “memurun siyasetle işi mi olur, Devlet memurlarının siyaset ile uğraşmayacağı yasalarla belirlenmiş” diyeceksiniz. Doğru, haklısınız ancak bu “doğru” olanlar sadece kağıt üzerinde yazılı. Zira devlet memurları “bal gibi” siyaset yapıyorlar…

 

İŞ YAPMADAN ELLERİ CEPLERİNDE GEZEN SAĞLIKÇILAR VAR

Aynı Afyon Devlet Hastanesi’nde olduğu gibi ülkenin her yanında memur siyaset yapıyor. Kimsenin bir şey dediği yok… Bunun en güzel örneği Afyon Devlet Hastanesi’ndeki… Ben iddia ediyorum en az 20 görevli “hiçbir iş yapmadan” sırtlarına kurumun sembolü olan o mukaddes beyaz gömleği dahi giymeden, elleri ceplerinde geziyorlar, zaman zaman bir rahatsızlık nedeniyle hastaneye gelen tanıdıklarının işlerini takip ederek zaman doldurup, utanmadan devletten maaş alıyorlar… Yüzleri bile kızarmıyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kendilerini “çok önemli” kişiler gibi gösterip idarecileri takmıyorlar, dahası baskı altına alıyorlar ve kafalarına göre takılıyorlar. Yaptıkları bir iş yok.

 

‘SENİ GENEL SEKRETER YAPALIM’

Geçenlerde çok sevdiğim bir doktor kardeşimiz anlattı; Bu saydığım kişilerden birisi doktorumuza gidiyor ve “hocam akşam İl Başkanı ile beraberdim, yanında bazı yöneticiler de vardı, yakında seni kamu Hastaneleri Kurumu Genel Sekreteri yapıyoruz, parti şu andaki görevli Genel Sekreter’den memnun değil” diyor. Buna karşılık doktorumuzun verdiği cevap; “Teşekkür ederim ben idarecilik düşünmüyorum” oluyor…!

Değerli Kurtuluş okurları;

Aslında bu şahsın ifade ettiği gibi bir şey yok…!

 

AYNI ŞAHIS AK PARTİ GRUBUNDA

Ne İl Başkanının ne de diğer yöneticilerin böyle bir şey ile ilgili ne söylemleri ne de teşebbüsleri var… Hepsi bu şahsın uydurmaları…. Bu şahıs Hastanede her taşın altından çıkan ve kendisini çok önemli birisiymiş gibi göstermeye çalışan birisi… Çok acı ama gerçek olan bir olayı önünüze getiriyorum; aynı şahıs bundan 3 hafta önce Ankara’ya giderek iktidar partisinin grup toplantısına katılıyor… Ve oradan telefonu ile Afyon’daki Hastanede görevli bazı kişilere resimler gönderiyor. Bir yerde “ben bu partidenim, biliniz ve ayağınızı denk alınız” diyor…

 

PARTİNİN ADINI KULLANARAK İNSANLARI HUZURSUZ EDİYORLAR

Bu yöneticiler için üstü kapalı bir tehdit unsudur. Yönetenler ne yapabilir ki? Zaten bir şey de yapamıyorlar… Görmezden duymazdan geliyorlar… Sözü edilen personeller yine elleri cebinde, sırtlarında bir beyaz gömlek bile yok akşama kadar hastanede değişik birimlerde oturup, sohbet ederek vakit geçiriyorlar… İdare hiçbir yaptırım uygulayamıyor. Nasıl uygulasın ki…? Bu şahıslar iktidar partisinin adını kullanıyorlar her fırsatta… Aslında hastane yönetiminden ziyade iktidar partisinin Afyon yöneticileri duruma müdahale ederek bu kendini bilmezlere haddini bildirmeleri ve hastane yönetiminin önünü açmaları gerekir. Gerekir çünkü hastane yöneticileri huzursuz ve çaresiz.

 

YÖNETİCİLERİN VE PERSONELİN ŞEVKİ KIRILIYOR

Bir de madalyonun öbür yüzüne bakmak gerek; bu tür insanlar parti adını kullanarak gerek çalışanları gerekse yöneticileri pasif baskı altına alıyorlar… Adım gibi biliyorum; ne il başkanı ne de yöneticileri bu tür insanların sergilediği davranış biçimine prim vermezler. Yine iddia ediyorum partinin bu şahısların davranışlarından haberi bile yoktur. Konu ile ilgileneceklerinden eminim…

Yoksa ülkemizde çok kullanılan “hamili kart yakinimdır” veya “o kardeşimiz dostumuzdur, partilimizdir” yaklaşımları kimseye bir yarar sağlamaz. Sadece görevine odaklanan görev yapma arzusu ve aşkı dışında bir düşüncesi olmayan yöneticilerin ve personelin şevkini kırar.

 

KURUMUN HUZURUNU KAÇIRANLARA DUR DENECEK Mİ?

O halde; Sn. Bakanımızın söylemlerinde belirtilen bu yeni sağlık yatırımlarına da “adam gibi” adamları görevlendirerek daha çok veriler almayı hedefleyelim. Kısır döngüler içinde görev yapıyormuş gibi görünerek (teşrifatçılık), saçı bitmedik yetimin hakkına el uzatanlara haddini bildirelim. İnanın bu ortamlar düzeltildiğinde toplumun değer yargıları daha da pozitif olacaktır. İnsanların yönetenlere ve gerçek anlamda hizmet verenlere saygı ve güveni artacaktır. Hiçbir … olmadıkları halde kendilerini çok önemli kişilermiş gibi tanıtarak kurumun huzurunu kaçıran bu “Daltonlara” nasıl bir yaptırım uygulanacak merak ediyorum.

Bekleyip göreceğiz…

 

TEŞEKKÜRLER SAYIN EMNİYET MÜDÜRÜM

Geçtiğimiz günlerde köşemde Çavuşbaş Dolmuşları ile ilgili iki yazı yazmıştım. Konuları ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere Emniyet Müdür Yardımcımız Salih Bey beraberinde 2 görevli ile ziyaretime geldiler. Son derece memnun oldum. Sn. Emniyet Müdürümüz de konuyu hassasiyetle takip ettiğinin altını çizdiler.

Ülkemizin bekası için gece-gündüz demeden cansiperane bir şekilde hizmet veren emniyet birimlerini kutluyorum. Onlar bizim olmazsa olmazlarımız. En ufak bir sıkıntıda başvurduğumuz emniyet mensuplarımıza, Sayın Emniyet Müdürümüzün şahsında başarılar diliyorum. Rabbim burunlarını kanatmasın. Şurası bir gerçek ki; onlar varsa biz varız…

İlginiz nedeniyle teşekkürler Sayın Müdürüm.

YORUMLAR

  • 0 Yorum