SAYIN SAĞLIK BAKANI ve TEŞKİLATTA 3 BAŞLILIK
Sevgili okurlarımız; Sayın Sağlık Bakanımızın mevcut sistemdeki aksaklıkları tesvit etmesi ve eskiye dönüşün sinyallerini verişi sağlık çalışanları arsında büyük bir memnuniyetle karşılandı ve çalışanlar “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” dediler.
Yazılarımı takip edenler bu konu ile ilgili yazdığım yazıları çok iyi bilirler. Yazılarımda yeni çıkan yasa ile sağlıkta yeni yeni başların oluştuğunu belirtip daha 1 ay kadar önce “başlar” isimli birde köşe yazısı kaleme almıştım. Çok ilginçtir bu yazımda sistemin getirdiği birçok ‘baş’tan bahsetmiştim. Şu anda aynı konu Sayın Sağlık Bakanı’nın gündeminde olup tam olmasa da eskiye dönüşü dillendirmektedir. Bakalım o zaman neler oluyor?
KURUMLAR ARASINDA HOŞ OLMAYAN SIKINTILAR YAŞANDI
Sizlerinde bildiğiniz gibi Sağlık teşkilatı böyle başların bol olduğu bir teşkilat değildi.Yukarıda Sağlık Bakanlığı ile taşrada ise Sağlık Müdürlüğü ve bağlı birimleri yetip artıyordu.İllerde bu Sağlık Müdürlükleri sözleşmeli sistemle yaratılan Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği ve Halk Sağlığı Müdürlüğü gibi birimlerin işlerini zaten aksatmadan yapıyordu.Üstelik tek başına. Hizmetlerde bir makine düzeninde alışılmış bir biçimde yürüyordu. Konuyu Afyon bazında ele alır isek ülkemizin en tecrübeli Sağlık Müdürü ilimizde görev yapmaktadır. Bana göre yeni sistem Sağlık Müdürlerinin birçok yetkisini elinden almış bu yüzden de zaman zaman kurumlar arasında yetki karmaşası yaşanmıştır.
Sağlıkta son çıkan 663 sayılı yasa KHK ile sözleşmeye dayalı yöneticilik modeli getirdi. Bu yasa ile yukarda bahsettiğim şekilde bir ilde sağlık teşkilatı Sağlık Müdürü tarafından yönetilirken bu yasa ile teşkilat; Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği ve Halk Sağlığı Müdürlüğü şeklinde bir yapılanma ile 3 başlı hale getirildi ve yönetim hizmetleri de paylaştırılmış oldu. Görevlendirilmelerde sınırlar çok net ve keskin sınırlarla belirlenmediği için makamlar arasında zaman zaman hoş olmayan sıkıntılar yaşandığını ifade edebiliriz.
AKLA HAYALE GELMEYECEK KADROLAR OLUŞTU
Çıkarılan bu yasa Devletimize o denli külfetler getirdi ki anlaşılır gibi değil. Öncelikle bir sağlık müdürünün yaptığı iş üçe bölünerek yönetimsel enflasyon getirilmiş oldu. Üç ayrı kurumun başındaki yöneticiler (sağlık müdürü, halk sağlığı müdürü, kamu hastaneleri genel sekreteri),bunların birinci derece yardımcıları (her birinin birkaç tane yardımcısı var), makam arabaları, sekretaryaları, hizmetlileri, hizmet binaları bir iken üç oldu. Tabii masraflarda üçe katlandı. Yağmacı Hasan’ın böreği misali acımasızca harcamalar yapıldı.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi yataklı tedavi kurumlarında yani hastanelerde akla hayale gelmeyecek kadrolar oluştu. Uzman (neyin uzmanı ise), araştırmacı (neyi araştıracak ise) vs gibi. O başkanlar, şefler de cabası. Hastanelerde çalışanların kaderi genel sekreterin iki dudağının arasında. Atamalar liyakate ve sınavlara göre değil genel sekreter ile olan beşeri ilişkilerinize bağlı! Eğer genel sekreter ile ilişkileriniz iyi ve ona biat ediyorsanız hiç ummadığınız görevlerle ödüllendirilir, birilerinin yerine gelirsiniz. O görevden alınan birileri için ne bir tahkikat yapılmış nede görevlerinden dolayı bir disiplin cezası vardır. Görevlerini dört dörtlük ve hiç aksatmadan hiçbir şaibeye meydan vermeden dürüstçe yapmışlar ödül olarak da genel sekreterce beğenilmedikleri için kızağa çekilmişlerdir. İdari kademelerde öyle atamalar yapılmıştır ki liyakat, tahsil falan yerle bir edilmiştir. Yapılacak atamaları her defasında atamalar yapılmadan önce açıkladım ve her seferinde de haklılığım ortaya çıktı. Atamalar adeta fincancı katırları gibi geliyorum diye diye geldi. Atamaları benim gibi birçok kişi önceden öğrendi. Hatta Sağır Sultan bile duydu diyebilirim. Acı olan ise bu sistemde Hastanelerde bir çok kerameti kendinden menkul insanlar pastadan pay kapmak için adeta bir yarış içine girdiler.
HASTANE MÜDÜR NEDEN KIZAĞA ÇEKİLDİ?
Öyle ilginç atamalar yapıldı ki izahı mümkün değil. Teşkilata güvenlik görevlisi olarak giren birisi bugün bir ilçenin hastane müdürü, geçelim onu Afyon Devlet Hastanesinin 35 yıllık SİYO (Sağlık İdaresi Yüksek Okulu) mezunu müdürü kızakta, yerine ise göreve getirilen kardeşimiz ise laboratuvar teknisyeni. Bu atamanın gerekçeleri ise sadece trajikomik olarak tanımlanabilir. Genel Sekreterin Diş Hastanesi ile ilgili bir talimatını “Orası bizim görev alanımızda değil” diyerek yapmak istemeyen müdür kızağa alınmıştır. Olayın detayını dinlediğinizde hayret edersiniz mutlaka. Şu anda Genel Sekreter yine iki müdür muavinini görevden almış önceden söz verdiği O.K ve Ş.S müdür muavini olarak alınanların yerinde göreve başlayacaklardır. Bu atamaların ve görevden almaların kokusu neredeyse 20 gün önce çıktı. Bu olayı deşifre edenler kadro beklentisi içersinde olanların kendisidir. Sanıyorum bu gün veya yarın bu iki kardeşimiz haksız yere görevden alınan o iki kardeşimizin yerlerine oturacaklardır. İçlerine nasıl sinecek bilmiyorum ama vatana millete hayırlı olsun diyorum.
SAYIN SAĞLIK BAKANIM
Daha göreve gelir gelmez 663 sayılı yasanın çok başlılığa neden olduğunu tespit edip, gerekli değişikliklerin yapılacağının sinyalini verdiniz. Konuşmalarınızdan Bakan olmadan önce aksaklıkların farkında olduğunuzu anladım.
Değerli Bakanım bu konularda yazdığım yazıları makamınıza göndermiştim. Teşkilata 32 yıl aralıksız hizmet vermiş eski bir sağlık mensubu olarak sistemin iyi çalışmadığı kanaatindeyim. Bu sistemle bir genel sekreterlik saltanatı oluşturuldu. Sağlık çalışanları “Acaba bana sıra ne zaman gelecek” diye korkarak çalışır oldular. Eğer genel sekreter sizi yetersiz değil şirin bulmuyorsa, ona biat etmiyorsanız ağzınızla kuş tutsanız hiçbir anlamı yok. Hani derler ya Abbas yolcu! Aynı onun gibi siz de yolcusunuz. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Sorun soruşturun Afyon Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri geldiği günden bu yana kaç atama yapmıştır neden yapmıştır? İlçe devlet hastanelerinin baştabipleri neden herhangi bir konuda genel sekretere telefon açmak istememektedirler? Neden onları çocuk haşlar gibi haşlamakta ters davranmaktadır.
İL SAĞLIK MÜDÜRLERİ TEK YETKİLİ OLMALIDIRLAR
Sayın Bakanım diğer bir husus ise Genel Sekreterin hizmet binası olayı. Genel Sekreter hizmet binası yerine hastanenin bir bölümünde ikamet etmekte, dolayısıyla da hastane idaresinin yetkisinde olan işlere de müdahale etmektedir. Başlangıcında bina açısından bir tasarruf gibi görünen bu yerleşim düzeni Hastane çalışanlarını da doğrudan etkilemiş, çalışanlar adeta kaos yaşar olmuşlardır. Çünkü Genel Sekreter günün her saati hastane içinde Demoklesin kılıcı gibi çalışanların tepesindedir. Döner sermaye primlerine de karışan Genel Sekreter sabit prim ödemeleri dışında çalışanların hesaplarına 5 TL,50 TL vs. gibi komik rakamlar yatırtmakta “borç ödüyoruz” demektedir.
Sayın Bakanım belki de “Haddimi aştığımı” düşüneceksiniz. Haşa öyle bir saygısızlığı yapacak birisi değilim. Ancak sistemi ve aksaklıklarını çok iyi gözlemleyen birisiyim. Bu nedenle; illerde sözleşmeli sağlık müdürünün tek yetkili olduğu kamu hastaneleri ve halk sağlığı birimlerinin de doğrudan sağlık müdürlüğüne bağlandığı bir sistem getirilmeli, özellikle kamu hastaneleri genel sekreterlerinin saltanatına son verilmeli, il sağlık müdürleri yine eskisi gibi tek yetkili olmalıdırlar. Yine sözleşmeli modele devam edilmesi düşünülüyor ise halk sağlığı ve kamu hastaneleri genel müdürlükleri kurulup, bu genel müdürlüklerin illerdeki temsilcileri yine sağlık müdürlükleri olmalıdır.
TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ ŞEKİLDE BAŞLAR TÜREDİ
Sayın Bakanım; Afyon ilini baz alırsak; sözleşmeli modele geçmeden önce il sağlık müdürümüz hiçbir problem olmadan ilin sağlık sorunlarını çözüyor Afyon insanına kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sağlayabilmek için gece gündüz çalışıyordu. Kendisini doğru dürüst tanımam. En verimli döneminde 633 sayılı yasa gereği yetkileri budanmış veya bir başkasına verilmiştir. Çok tecrübeli bir bürokrat olan Dr. Necip Yemenici Afyon için bir kazanımdır ve çok çalışkan bir isimdir.
Özetlersek; sözleşmeli modele geçildi geçileli Kamu Hastanelerinin problemi olmadı. Tarihinde görülmemiş şekilde başlar türedi. Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri atamalar dışında Afyon’da hafızalardan silinmeyecek kalıcı bir hizmet veremedi. Geldiği günden bu yana sadece atamalarla uğraştı. Kaç atama yaptığını sanıyorum kendisi de bilmiyordur. Hala da atamalara devam ediyor. Gerek Genel Sekreter gerekse Halk Sağlığı Müdürü sık sık yerel basına icraatları nedeniyle misafir oluyorlar. Bazı görevliler ise hastane dışında ticari bir işle uğraşıyorlar ve o işleri onların öncelikli işleri oluyor Genel Sekreter ise seyrediyor. Gerekirse vakti ve zamanı gelince onu da açıklarım Sayın Bakan !
Onun içindir ki Sn. Bakanım; eskiye dönüş zul olmamalı ve dönülmeli. Üç Başlılık giderilmeli, il sağlık müdürleri tek yetkili olmalılar. Yoksa bu modelle sağlıkta bir yere varamayız. Bu sistemde herkes koltuk, unvan, masa ve hava peşinde. Bu işleri yetkileri ve kadrosu genişletilmiş bir sağlık müdürü yeter de artar Sayın Bakanım.
YORUMLAR