31 Mart 2016 Perşembe günü köşemde kaleme aldığım yazı ile seçmenlerinizin bazı söylemlerini gündeme getirmiştim. Tamamen iyi niyetimle kaleme aldığım bu yazımın tarafınızdan farklı algılandığını duymak beni gerçekten üzdü. Kaldı ki yazdığım kadar, sizi incitir endişesiyle yazmadıklarım da var. Bir konuda yazarken ince eler sık dokurum.. Daha önceki yazdığım köşe yazımda da buna özellikle dikkat ettim.
Facebok’tan yaptığınız açıklamayı okudum. Açıklamanızda sizi anlayamadığımızı vurguluyorsunuz. Yine son günlerde gittiğiniz ilçelerde seçmenlere hitaben yaptığınız konuşmalarda biz birkaç basın mensubunu eleştirdiğinizi de biliyoruz.
ANKARA’DA AFYON’UN BAŞKA VEKİLLERİ DE VAR
Sayın Vekilim;
Başa dönersek; önceki yazdığım yazıdaki konular benim değil, seçmenlerinizin dillendirdiği konulardır. Ben sadece aracıyım. Aksi olsaydı o ezici çoğunlukla kazandığınız ‘ön seçim’de size oy vermezdim, yine seçimin ertesi günü sabahleyin SMS ile ilk tebrik edenlerden birisi olmazdım. Siz de biliyorsunuz ki; ne tebrik mesajıma, ne de bayramlarda ve mübarek günlerde yine SMS yoluyla gönderdiğim mesajlarıma cevap bile vermediniz. Ben ise size oy verirken ve yakın arkadaşlarımı size oy vermeleri için zorlarken iki önemli kriteri göz önüne aldım… Birincisi size inanmam, ikincisi ise hemşehrim (Sandıklılı) olmanızdı. Tabii benim mesajlarıma cevap vermek zorunda değilsiniz, seçmenin istediği gibi Ankara'da olmak zorunda da değilsiniz. Gerek seçmenlerimizin gerekse bizlerin yönlendirmesi ile hareket edecek değilsiniz. Varsayın ki bizler densizlik ettik. Siz bugün koskoca milletvekilisiniz, bizlere göre daha kültürlü ve ileri görüşlüsünüz. Bizim size göre yakışık almayan davranışlarımızı görmezden gelip, tebessümle karşılamanız gerekir. Sinirlenmeyin, sakin olun.. Ben bir daha bana Ankara ile ilgili soru soran seçmenlerimize parlamentoda Afyon'un başka vekilleri de var, varın gidin derdinizi onlara anlatın, Afyonlu olduğunuz için kesinlikle sizlere yardımcı olurlar diyeceğim. Yardımcı olacaklarına da inanıyorum. Bildiğiniz gibi demokrasilerde çare tükenmez.
CHP’DEN İSTİFA EDİYORUM
Bütün bu gelişimlerin ışığında 11.4.2016 tarihi itibariyle CHP’deki üyeliğimden istifa ettim. İstifa dilekçemi ve üyelik kartımı genel merkeze gönderdim. Bu arada, haksızlık etmeyeyim CHP Afyon İl ve Merkez İlçe Başkanlıkları gerçekten güzel çalışıyorlar. Allah yardımcılar olsun.
Bugünkü mevcut iktidarın nasıl başarılı olduğunu araştırmaya, incelemeye gerek yok. Onların başarıları CHP’nin başarısızlıkları üzerine kuruludur. Ve iddia ediyorum C.H.P’nin gelecekteki iktidar söylemleri hayalden öteye gitmeyecektir. Ben neredeyse 70 yaşa merdiven dayadım C.H.P de değişen bir şey yok..Dün olduğu gibi bu gün de birbirimizi yemeye devam ediyoruz.Bu kafayla mı iktidar olacak C.H.P...? Hadi canım sende. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın...!
NÖBETÇİ ECZANELER İZLENMELİ!
Sizlerin de bildiği gibi eczanelerimizin şu andaki mesai saatleri sabah 09.00 akşam: 18.00’dir. Bu saatler zaman zaman değişebilmektedir. Bugünkü koşullarda Afyon'da saat 18.00’den sonra 3 eczane nöbetçi konumuna geçmektedir. Bu 3 eczane Eczacılar Odası Başkanlığı'nca şehrimizde hastaların gece hastane arayıp gezmemeleri için dengeli bir biçimde organize edilmektedirler. Buraya kadar her şey normal... Peki anormal olan ne..?
SALDIM ÇAYIRA
Değerli okurlarımız;
Allah kimse başına vermesin sizlerde mutlaka anlatacağım şeyleri yaşamışsınızdır. Eskiden (bundan 8-10 sene öncesine kadar ) gece nöbetçi eczaneye reçetenizi götürdüğünüzde en fazla 10 dakika içersinde elinizde ilaçlarla çıkardınız… Peki şimdi öylemi....? Kesinlikle hayır....! Neden o zaman...?
Eskiden gittiğiniz nöbetçi eczanede 4 kalem ilacın üçünü mutlaka bulurdunuz. Genellikle hepsi de olurdu. Eğer öyle eksik olan 1 kalem falan ilaç var ise anında temin edilir hasta veya yakını gönderilirdi. Şimdi ise gidin bakın, geceleri eczanelerin önleri oto galerileri gibi her model aracın beklediği kuyruklarla doludur. Araç sahipleri eczanenin depodan getirteceği eksik ilaçları beklemektedirler. Çünkü deveran değişmiş, bu kez reçetedeki 4 kalem ilacın üçü nöbetçi eczanede yoktur. Durum böyle olunca siz de eczaneden 1 saatten önce zor çıkarsınız. Çıkın bakın şehir içersindeki eczanelerin yüzde 95’inde serum bulamazsınız. Sorduğunuzda verilecek cevap ‘Serum bizim buralarda çok nadir gidiyor, daha çok hastane civarında oluyor’ olacaktır. Eğer size gece serum falan gerekirse temini için ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelir. Bu durumların kontrolü de yoktur, düzeleceği de… Hani demişler ya, saldım çayıra, Mevla kayıra.
Allah sağlığınızdan etmesin, bu olumsuzlukları yaşamayın.
YORUMLAR