ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ..
Önceki gün iftarda çok şirin bir ilçemizde idim. Uzun yıllardır görmediğim arkadaşlarımla birlikte olduk. Elli yıl öncesinin anılarını daha dün yaşamışız gibi gündeme getirerek kah güldük bazen de hüzünlendik. Hele bazı arkadaşlarımızın Hakkın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmaları gündeme gelince, hepimiz oldukça üzüldük.
Değerli okurlarımız; bazı ilçelerimizle ilgili analizlerim oldu. İyi yapılan hizmetler için övgüler yağdırırken olumsuzlukları da medeni ölçüler içinde eleştirdik. Sizlerin de takdir edeceğiniz gibi “eleştiri” iyiyi ve güzeli getirir. Takdir kelimeleri yalakalık derecesine ulaşmamalı, eleştiri ise kırıcı ve zedeleyici olmamalıdır.
Şahsen ben bu konularda son derece hassasımdır. Kırıp dökerek bir yere varılamayacağını bilenlerdenimdir.
İLÇE HALKI HATALARINI TAMİR İÇİN SEÇİMİ BEKLİYOR
İftardan sonraki sohbetimiz o ilçemiz üzerine idi. Sohbetimize katılan ilçe sakinleri bu dönem göreve gelen belediye başkanının ilçeyi 50 yıl geri götürdüğü şeklinde iddiaları vardı. İlçe sakinleri belediye başkanının ilçeyi modern bir şehir haline getirmesini beklediklerini ancak “hayal kırıklığı” yaşadıklarını ifade ettiler. İlçe sakinlerinden birisi, ilçenin içini b.k götürürken, belediye başkanının kendisi için 15 bin metrekarelik bir alana son derece modern bir çiftlik yaptırdığını iddia etti.. Şahıs bununla da kalmayıp, belediye araçlarının ve personelinin bu çiftlik yapımında çalıştıklarını iddia etti. Ve devamla da ilçenin içinde yürüyecek yol yokken yeni yaptığı çiftliğine belediye imkanları ile iki adet yol yapıldığını
ifade etti..
Başkanın hiçbir eleştiriye tahammülü olmadığını ifade eden ilçe mensupları “ bir an önce seçimler gelse de hatamızı tamir etsek” demektedirler. Yorum değerli okuyucularımızındır..
TÜRK TELEKOM, NİHAYET !
Sincanlı’nın kırka ilçesinde 83 yaşındaki Mehmet Ergün’e ait telefonun kablosunun Belediye’ye ait kamyonun dikkatsizliği sonucu koptuğunu 20 gün önce yazmıştım. Ergün’ün komşusu Fahrettin Arslan, Türk Telekom’a defalarca gelerek yaşlı amcanın çok mağdur olduğunu bu nedenle de kopan 26 metrelik kablonun bağlanarak M. Ergün’ün mağduriyetinin giderilmesini talep etti. Netice alamayınca da yaşlı amcayı arabasına atıp Afyon’a Türk Telekom’a getirdi. Bu kez yürümekte, oturup kalkmakta zorlanan Mehmet Ergün ilgililere adeta yalvardı ve sorunun çözülmesini istedi. Aldığı cevap yine : “Arızanız sıraya alındı. Zamanı gelince yapılacak…”
İŞLEM, 22 GÜN 10 DAKİKADA BİTTİ
Ben de köşemde konu ile ilgili üç defa yazarak yaşlı adamın mağduriyetinin giderilmesini istemiştim.. Pazartesi günü yani 20 Haziran 2017 tarihinde yaşlı amcanın evi ile Telekom’un dağıtım kutusu arasına 26 metre kablo çekilerek sorun giderildi. Bu işlemin yapılması için gelen ekibe 10 dakikalık süre yetti de arttı bile.
Çok duygulandım, sevincimden gözlerim yaşardı. Olay 22 günde halledildi. Ya sorun 6 ay çözülmeseydi ne yapardık? Şahsen ben Türk Telekom’u bu cansiperane çalışmalarından dolayı kutluyorum. İyi ki varsınız. Sizinle gurur duyuyoruz. Bir de önüne gelen eleştiriyor bu kurumu.. Yazık değil mi bu kuruma? Bakın 22 günde 26 metre kabloyu yerine bağladı.. Var mı bu işi daha kısa sürede yapacak bir babayiğit? Helal olsun sana Türk Telekom!
DAHA KIŞTAN ÇIKMADIK Kİ
Neredeyse yazı yarıladık.. Daha havalar ısınacak.. Dün gece soba yaktım diyenler var. Oysa sahillerde insanlar yanıyorlar. Dün askerde birlikte çalıştığım cerrahi teknisyeni, İrfan abim aradı. Askerliğimden sonra neredeyse yarım asır geçti hala görüşürüz. Samsun’da kalan İrfan abi, “Orhan’cığım havalar öyle sıcak ki nefes almakta zorlanıyor, yanıyoruz” dedi. Bizim burayı sordu. Havaların durumunu söylediğimde güldü ve “kışa ne kadar kaldı” diye sordu. Ben de “Abi daha kıştan çıkmadık ki” diye cevap verdim. Aslında hava durumu ile ilgili konuşmamız güzel ülkemizde aynı anda bütün mevsimlerin yaşandığını gösteriyordu. Yine Antalya’dan gelen bir öğrenci kızımız da “Abi Antalya yanıyor” dedi. O zaman güzel Afyon’umuzun kıymetini bilmemiz gerek. Neyimiz eksik ki o adı geçen şehirlerden? Yanmıyoruz ama donmuyoruz da! En azından adam gibi yaşıyoruz.
NAPOLYON KİRAZI VE SICAK İKLİM
Dün Derereçine’den bir arkadaşım aradı: “Bu sene kirazları soğuk vurdu rekolte çok düşük” dedi. Arkadaşım bahçeden ne kadar Napolyon kirazı elde edeceğini hesaplamak için bir ekspertiz getirmiş.. Ağaçları bilimsel metotlarla inceleyen ekspertiz daha önceler 60 kilo kiraz veren bir ağacın bu sene 5 kilo kiraz vereceğini söylemiş. Arkadaşım, dokunsan ağlayacak.. Onca bakım, onca ilaç vs. ve ağaç başına 5 kiloluk mahsul. Bunun her yeri kar olsa ne olur? İklim böyle durumlarda fayda getiriyor sevgili okurlarımız. Sıcak bölgelerde hiç olmazsa soğuk ağaçları vurmuyor. Ama her şeye rağmen ben Afyon’umuzda mutluyum.
Sağlıcakla kalın…
YORUMLAR