SN. SAĞLIK MÜDÜRÜM

SN. SAĞLIK MÜDÜRÜM

İki gün önce yerel bir gazetemizde, Devlet Hastanesi karşısındaki eczanelerin  bildiğim kadarı ile “gözlük reçetesi” kapma yüzünden çalışanlarının birbirine girerek kavga ettiklerini okuduk. İşin en üzücü yanı ise o yüksek tahsil yapmış eczacıların da bizzat kavgaya katılmış olmaları. Konu ile ilgili detayları okurken çok üzüldüm. Bu tür olayların eczacılık mesleğini zedelediği ve toplum tarafından hoş karşılanmadığı bir gerçek.

ECZACILAR ODASINDAN SES ÇIKMADI

Sn. Sağlık Müdürüm;

Belki okumuşsunuzdur; 17 Aralık 2016 Cumartesi günü köşemde “Eczane mi Aktar mı” başlıklı bir yazı yazarak, Afyon’da “bazı” eczanelerin etik olmayan bazı uygulamaların içinde olduklarını vurgulamıştım. Hatta yaz aylarında aynı konu ile ilgili bir yazım daha olmuştu. Ancak Eczacılar Odası başkanına hitaben yazdığım o yazıda bu seferki aynı konuyu içeriyordu. Fakat ısrarla üzerine gittiğim konu ile ilgili bir gelişme olmadığı gibi hiçbir yaptırım da uygulanmadı.

ECZANENİN CAMINA IŞIKLI TABELA

Sayın Sağlık Müdürüm;

Daha önceki ve bu sefer yazdığım yazılarımda özellikle belirtiyorum ve altını çiziyorum; bazı eczaneler elinde doktorlarımızın yazdığı reçete ile gelen hastalara “bu ilaçları boş verin ben sana daha etkili ve hiçbir yan etkisi olmayan bitkisel ilaç vereyim” deyip çok yüksek fiyatlar talep ettikleri bir gerçek. Hatta “bazı” eczanelerin daha da ileri giderek eczanelerinin ön yüzüne bazı hastalıkları (obezite, cilt hastalıkları) tedavi ettiklerine dair ışıklı reklam koydukları bir gerçek. Yine Devlet Hastanesinin karşısındaki bir eczane çalışanının hastaneden bazı personelle ilişki kurdukları, bu hastane personelinin… Eczanesine afrodizyak almaları için hasta gönderdikleri ve o eczanenin de Tarsus’ta masa altı imalatı ile üretilen bir macunu  vatandaşlara ilaç diye sattıkları da bir gerçek. Geçtiğimiz yazın bu konu ile de ilgili bir yazım oldu ama değişen bir şey olmadı. Bütün bunları yazarken örnek eczacılık yapan ve bu tür pisliklere bulaşmayan eczacılarımızı tenzih ediyor konunun dışında tutuyorum.

Sayın Sağlık Müdürüm, gerek ülkemiz gerekse Afyon insanımızın daha kaliteli bir yaşam içinde olmaları için verdiğiniz hizmetler ortada ve takdirle karşılanıyor. Lütfen bu konuya bir el atın. Kurunun yanında yaşta yanar derler ya, anlattığım olaylarda bu konularda hiçbir dahli olmayan birçok örnek eczacımız da rahatsız oluyor.  Gereğini yapacağınızdan şüphem yok.

TERMOFOR VE …OVENTA..?

Sayın okurlarımız; bildiğiniz gibi eskiden beri köşemde “biraz da gülelim” diyerek bazı yaşanmış ironik olayları yazıyorum. Bu olaylar gerçek olup hem güldüren, hem de düşündüren türden oluyor. O halde bu günkü konumuza bakalım:

Bir doktorumuz anlatmıştı, olay tamamen doktorumuzun bizzat yaşadığı trajikomik bir olay. Doktorumuz doğu illerinden birisinde görev yapmaktadır. Bir gün poliklinik yapmaktadır içeriye hasta bir kadınla beyi girer. Kadın yüzünü kapatmış hiç konuşmamaktadır. Beyi eşinin rahatsızlığını anlatır:

- “Toktur begim bizim avrat hastadır, he vallah her gün beli ağrımaktadır. Çare bulamadık sana getirdik, kurbanın olam hastamı iyileştir!”

Doktorumuz hastayı bir güzel muayene eder, tetkiklerini yaptırıp film çektirir ve teşhisini koyar hasta kum dökmektedir.

***

İlaçlarını yazar ve hasta sahibine;

- “Amca ilaçları muntazam kullanacaksınız. Bir de eczaneden sıcak su torbası (termofor) alacaksın, eğer bulamaz isen pet şişe de olabilir. İçine sıcak su koyup hastanın beline zaman zaman tatbik edeceksin ve on gün sonra kontrole geleceksin.”

Hasta on gün sonra gelir ve yine bey konuşmakta kadın ise sessiz bir biçimde ağlamaktadır. Hasta sahibi doktorumuza söylenenleri harfiyen uyguladığını ve hastayı kontrole getirdiğini söyler.

Doktorumuz hastayı fiziki muayene için içeri alır kadın hala ağlamaktadır. Hasta belini açtığında doktorumuz adeta “şok” geçirir, gözlerine inanamaz. Çünkü hastanın beli yanık içindedir ve hasta o nedenle ağlamaktadır… Hastamıza tembih edilen sıcak uygulama termofor yerine ütü ısıtılarak yapılmıştır. Hastanın belindeki yanığa çok dikkatli bakıldığında “..OVENTA” diye bir yazı okunmaktadır. Bu ütünün markasıdır. O harfinin bulunduğu bölüme ütü iyice bastırılmadığı için bu harf eksik kalmıştır. Eğer hasta sahibi o bölgede biraz daha fazla bassa “ROVENTA” şeklinde çıkacaktı.

Kalın sağlıcakla.