TATLI MUSTAFA (2)
Tatlı Mustafa’nın kim olduğunu bir önceki yazımda kısaca anlatmıştım. Şimdi Tatlı Mustafa’yı enine boyuna bir tanıyalım;
Mustafa Küçükoğulları veya bir başka deyimle “Tatlı Mustafa”.. Konuşurken çok candan kelimeler sarf etmesi ve cana yakınlığı ile haklı olarak bu unvanı kazanmıştır.. Aslında Türkiye’de aynı konumda ve aynı işi yapan iki kişidir bunlar…
AVNİ BULDUK: 1960’lı yıllarının Türkiye’sinde futbolun fenomen ismi.. Bir döneme damgasını vuran merhum Avni Bulduk’un Ankara’da Hergele Meydanı’nda Güneş isimli bir de oteli vardı. Avni Bulduk aynı zamanda o yıllarda Türkiye 2 liginde oynayan Güneş Spor’un da başkanı idi. Ama nasıl başkan! Avni Bulduk takımın başkanı, malzemecisi, masörü velhasıl her şeyi idi.. Avni Bulduk Türkiye’nin neresinde olursa olsun birileri ile görüştüğü zaman altında mutlaka bir pislik aranırdı veya düşünülürdü. Öyle veya böyle bir döneme damgasını vuran Avni Bulduk sattığı futbolculardan kazandığı paralar ile Başkentin göbeğinde 3 yıldızlı bir otel yaptı..
MUSTAFA KÜÇÜKOĞULLARI (Tatlı Mustafa ): Tatlı’yı anlatmaya kelimeler, kitaplar yetmez. Tatlı dilli ve son derece güler yüzlüdür.. Zaten bu yüzden de adı Tatlı Mustafa olarak kalmıştır. Mustafa abi ile dostluğumuz Çetin’in Yeni Afyon Spor’a transferinden sonra başlamıştır. Türkiye’de futbol aleminde çözemeyeceği problem hemen hemen yok gibidir. Şimdi Tatlı Mustafa’yı daha yakından tanıyalım:
BU ADAMIN FUTBOLCU FABRİKASI MI VAR?
Mustafa abinin Halkapınar Olimpiyat Stad’ının hemen arka tarafında Yeşilova takımına kulüp binası olarak tahsis ettiği ve değeri insanların dudaklarını uçuklatacak bir mekanı vardır. Günün her saatinde Türk futbol dünyasından bir simayı burada görmeniz olasıdır. Çünkü futbolun içinde olup da Mustafa abiyi tanımamak mümkün değildir. Ona ülkemizin dört bir yanından kulüp yöneticileri futbolcu almak için gelirler. Şaşırdınız değil mi? Bu adamın futbolcu fabrikası mı var dediğinizi duyar gibiyim.! Ona benzer bir durumu var Tatlı’nın.!
BALLANDIRA BALLANDIRA FUTBOLCU SATIŞI
Tatlı Mustafa’nın iki oğlu var.. Yıllar var ki İzmir amatör kümesinde top koşturmuşlar. Camiayı yakından tanıyorlar.. Bu iki kardeş okullar kapandıktan sonra İzmir’de semtleri, mahalleleri gezip gelecek vaat eden futbolcuları tespit ediyorlar. Sonrasında bu geçlere kendi kulüpleri Yeşilova Spor adına lisans çıkartıyorlar. Sonrasında bu geçleri unutuyorlar diyebilirim. Lisans çıkarılan bu gençler semt, mahalle maçları gibi yerlerde göze batıyorlar ve başka takım yöneticileri bu gençlere lisans çıkarmak istiyorlar. İşte o zaman karşılarına çocukların Yeşilova Spor’da lisanslı oldukları gerçeği çıkıyor. Ve böylece balık oltaya takılmış oluyor. O gencin bir başka takımda oynayabilmesi için Yeşilova kulübünün yani Tatlı Mustafa’nın ilişiksiz belgesi vermesi gerek.. İşte burada Tatlı tüm maharetini gösteriyor ve hiç yüzünü görmediği futbolcuyu ballandıra ballandıra anlatıp çok ciddi rakamlara satıyor.
TATLI, HALİT’LERİ KARIŞTIRIYOR
İşte Türk futbolunda oturduğu yerde çok büyük paralar kazanılıyor dediğim konu budur.. allame-i cihan olsanız, Tatlı ilişiksiz belgeyi vermediği sürece bahse konu futbolcu hiçbir yerde lisanslı futbol oynayamaz.. İllaki Tatlı Mustafa’nın limanına şöyle bir uğramak gerekiyor.. Bu konuda bir de anım var kısaca anlatayım:
Rahmetli başkanımız Enver Şahin ile Tatlı’nın yanında oturuyoruz. Biz otururken 3 kişi geldiler ve Bandırma Spor yöneticiler olduklarını söyleyerek yanımıza oturdular. Aradan yıllar geçmesine rağmen o günü hala hatırlıyorum ve tebessüm ediyorum.. Bandırmalı yöneticiler Halit adında ve Yeşilova Spor’da oynayan bir futbolcuyu transfer için gelmişler. Konuyu Mustafa abiye açtılar.. Tatlı futbolcunun özelliklerini anlatmaya başladı Bandırmalı yöneticilere: “Azizim bu çocuk hayvan gibi güçlüdür, topa vurduğu zaman kaleci topu göremez, kafa hakimiyeti süperdir, sahada onu seyrederken Alman Müller’i seyrediyorum zannedersiniz” dedi..
KALECİ HALİT’İ KİMSE BİLMİYOR
Bandırmalı yöneticilerden birisi “Başkanım bizim istediğimiz futbolcu kaleci” dedi. Mustafa abi son derece tecrübeli ve zeki.! Hiç bozuntuya vermeden başladı bu sefer kaleci Halit’i anlatmaya:
“Haa siz bizim kaleci Halit’i mi soruyorsunuz? Abicim onun koruduğu kalelere örümcekler ağ yapıyor, o öyle kolay kolay gol yemez” dedi ve kısa süren bir pazarlık sonucu hatırı sayılır bir rakama futbolcuyu Bandırma Spor’a sattı. Yöneticiler gittikten sonra oğluna sordu; “Kim bu Halit” diye. Çocuklar da tam hatırlayamadılar. “Herhalde Güzel Yalı tarafında bir yerlerden lisans çıkarmıştık” dediler.
Değerli okurlarımız.. Türk futbolunda oturdukları yerde para kazananlar diye neyi kastettiğimi anlamışsınızdır umarım?
YORUMLAR