YENEMİYORSAN YENİLMİYECEKSİN. .
Afjet Afyonsporumuz, Çarşamba günü deplasmanda 12 Bingölspor ile oynadı. Mutlak galibiyet ve 3 puan parolası ile Bingöl’e giden temsilcimiz, rakibi ile golsüz berabere kaldı ve bu deplasmandan 1 puan ile döndü. Bazı Afyonspor sevdalılarının beraberlik nedeniyle takımı, teknik heyeti ve yönetimi eleştirdiklerini görüyoruz. Ancak ben çok tecrübeli bir futbol adamı olarak bu eleştirilere katılmıyorum. Futbolda bir felsefi görüş vardır: Yenemiyorsan yenilmeyeceksin.
ALTTAKİ RAKİPLER NEDEN ÇOK SERT VE KAPALI OYNUYOR?
Aslında kim istemez 3 puanla dönmeyi? Ligin sonlarındaki takımlara neden puanlar verdik şöyle bir analiz yapalım:
1- Lideri çelmelemek, tökezletmek o grupta oynayan takımların doğasında vardır. Dikkat edin Afyonspor’un oynadığı maçlardaki rakiplerine. Çok sert ve kapalı oynuyor rakipler. Şampiyon adayı takımdan puan veya puanlar almak rakip takımların futbolcularında ekstra bir motivasyon oluşturuyor. Futbolcular liderden puan almanın keyfini yaşarken bir taraftan da olası bir transfer için kendilerini vitrine çıkarmış oluyorlar…
2- Son sıralardaki rakiplere verilen puanların ikinci bir nedenini rakipleri küçümsemek olarak görüyorum. Böyle düşünmek şampiyonluğa giden bir takım için en tehlikeli ve yanlış bir algılamadır. Hiç bir maç oynanmadan alınmıyor. “Biz bu takıma 5 atarız” öngörüsü en büyük yanılgıdır.
3- Üçüncü ve son tahmin lidere puan olarak yakın oynayan takımların bir takım ayak oyunlarıdır! Nedir bu? Rakiplerin Afyonspor’un oynadığı maçlarda teşvik primi vermeleridir. Nitekim yazdığım bu iddialardan dolayı burnumuza pis kokular geliyor. Doğruluk payı var mıdır? Bana göre vardır. Daha önce bu tür olayla çok karşılaştım, o nedenle de bu türlü duyumlar benim için sürpriz değildir. Kaldı ki Afyon Spor ile aralarında ciddi puan farkı olan takımlar 2. Lige doğrudan çıkma hesapları yapıyorlar. Böyle bir hesaplamayı yapmak için rakiplerin Ali Cengiz oyunları içersinde olmaları gerekir diye düşünüyorum.
ŞAMPİYONLUĞUN GETİRECEKLERİNİ İYİ BİLİYORLAR
Böyle düşünenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır. Afyon Sporlu futbolcular bu saatten sonra rakiplerine şans tanıyacaklarını sanmıyorum. Çünkü onlarda çok kısa bir dönem sonra Türkiye’de şampiyon takımın futbolcusu olarak tanınacaklarının bilincindeler. Yine bu saatten sonra önüne çıkan rakip kim olursa olsun devireceklerini çok iyi biliyor futbolcularımız. Aksi bir durumu ne düşünmek, ne de telaffuz etmek istemiyorum. Başta başkanımız Sn. Salih Sel olmak üzere yönetici, teknik heyet ve futbolcular yolun sonunun ne olduğunu çok iyi biliyorlar. Tüm Afyon’un onlardan ne beklediklerini de çok iyi biliyorlar.
TÜFAD’TA SEÇİM VAR..
Uzun süredir çalkantıların, iddiaların, ithamların odağında olan TÜFAD’da bugün genel kurul var. Büyük bir ihtimalle iki grup seçimlere katılacak.. Birincisi mevcut başkan Mustafa Keser diğeri ise uzunca bir süre Keser’in yönetiminde görev yapan İdris Karaman’ın grubu. Her iki grup da sonucun kendileri lehine tecelli edeceği konusunda iddialılar. Sonuç ne olursa olsun, kim ne derse desin Genel Kurul’un Afyon futbol camiasına yakışır bir şekilde geçmesi en büyük dileğimdir. Üyeler de bütün gözlerin üzerinde olduğunun bilincindedirler mutlaka? Şimdiden herkese hayırlı olsun
BU GÜN NİSAN 1
Talebelik yıllarında baharın gelişini simgeleyen bu günde Nisan 1 şakaları yapılırdı. Bu geleneğin hala devam ettiğini biliyoruz. Bu günde eş dost arkadaş, anne ve babaların yaptığı şakalara da Nisan bir şakaları diyoruz
Orta okul son sınıftayım, o yılların en zor dersi cebir ve geometri. Özellikle cebir dersi öğrenciler için bir kabustu. Dersin hocası Hasan bey son derece ciddi ve yüzü gülmeyen birisiydi. Fakat çok, çok iyi bir insandı. Günlerden 1 Nisan ve dersimiz matematik. Hocamız derse girdi ve ‘kağıtları çıkarın yazılı sınav yapacağım’ dedi. Hep birden homurdandık ve ‘hocam bugün ders yapacaktınız geçen ders öyle söylemiştiniz’ dedik. Ama Hasan hoca bizleri dinlemedi bile; çıkarın yazılı kağıtlarını soruları yazdırıyorum” dedi.
HEPİMİZ MATEMATİKTEN 10 BEKLERKEN…
Soruları sorduğunda adeta sevinçten haykırasımız geldi. Hocamız öyle sorular sordu ki, neredeyse bir ilkokul son sınıf öğrencisi kolaylıkla çözebilirdi. Zaten bizler de 5-8 dakikada soruları cevapladık. Biliyorduk ki hepimizde on numara alacaktık. Hocam yazılı kağıtlarını topladı fakat bizim dışarı çıkmamıza müsaade etmedi. Herkes 10’luk yazdım diyordu. Neşemiz ve moralimiz ise sanki tavana vurmuştu. Hocamız bıyık altından gülüyor ve tek tek bizleri süzüyordu.. Neticede Hasan Hoca, başladı konuşmaya: Arkadaşlar bu gün 1 Nisan, biliyorum sınavdan hepinizde on numara bekliyorsunuz, fakat ben sizlere 1 Nisan şakası yaptım demez mi? Kısa süren bu sevincimin üzerinden neredeyse yarım asır geçti bu anıyı hala unutmadım. Sizlerde unutmayın bu gün 1 Nisan…
YORUMLAR