Dünkü köşemde, “Açık suç duyurusu” başlığı ile yazdığım yazı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş’ın talimatıyla anında işlem gördü ve şüphelilerin kimlikleri ve adresleri tespit edilerek, haklarında yasal işlem başlatıldı.
Başta Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş olmak üzere konuyla ilgilenen tüm Bakanlık personeline ayrı ayrı teşekkür ederim.
Dünkü yazıma istinaden beni telefonla arayan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş, ilgimize teşekkür ederek, neler yapıldığını anlattı.
Ardından yapılanlara istinaden bir de açıklamalı mail gönderildi.
Bilinçsizce yapılan keklik avı ile ilgili tarafıma gönderilen maili de sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Sayın Sait Bey,
Yaşa dışı avcılıkla ilgili iletmiş olduğunuz maille alakalı olarak;
İlgili şahsın kimliği tespit edilmiş, ifadesi alınmış; ifadesinde avı 2010 yılında Muş ilinde İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli ve Muş’taki arkadaşları ile birlikte yaptığını beyan etmiştir. Yapılan incelemede anılan kişilerinde kimlikleri ve adresleri tespit edilmiş olup ilgili Şube Müdürlerimizce ifadeleri alınarak cezai müeyyide (idari para cezası ile tazminat bedeli) uygulanacaktır.
Duyarlılığınızdan ötürü teşekkür eder, hayırlı akşamlar dilerim.”
Sayın Nurettin Taş ve çalışma arkadaşlarına tekrar tekrar teşekkür eder çalışmalarında başarılar dilerim.
***
Irak’ın Bağdat İl Meclisi, Türk mallarının kente ithalini yasaklanmasına karar verdi. Yasak, Türk firmalarıyla herhangi bir sözleşmenin yapılmasını da kapsıyor. Bağdat İl Meclisi, Türkiye’nin ülke egemenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle birçok ilde Türk mallarının boykot edileceğini açıkladı.
****
Çiloğlu’na açık çağrı
Afyonkarahisar Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Ali Çiloğlu, uçak krizinin ardından Rusya’nın yaş sebze ve meyve ihracatını kesmesinin ardından üreticilerin iç piyasaya yönlendiğini belirterek, “Yaş sebze ve meyve ihracatı devam etmez ise iç piyasada eskiye nazaran daha bolluk ve ucuzluk olur kanaatindeyim” demiş.
Üretici sattığının para etmemesinden yakınıyor. Pazarcı esnafı fiyatların yüksek olmasından yakınıyor ve komisyoncuları suçluyor.
Vatandaş desen ne diyeceğini şaşırdı. Fiyatlar ucuzlayacak diye beklerken giderek yerinde saydığını hatta bazı ürünlerde fiyatların yükseldiğini görüyor.
Sayın Çiloğlu, bu işte esas kârın komisyoncular olduğu bir gerçek. Gelin bu söylediğiniz “bolluk ve ucuzluk” laflarını gerçekleştirelim.
Gelin iç piyasaya verilen ve verilecek olan bu sebze ve meyveleri vatandaşa ucuz yedirelim.
Siz komisyoncular kazanmayın demiyorum ama gelin bu kez sözünüzün gerçekleşmesi için “biraz kanaatkâr olalım ve az kazanalım” deyin ve bir örnek hareket sergileyin.
Biz de sizlere destek olalım.
Vatandaş ucuz sebze ve meyve yiyebileceğini de görsün, ne dersiniz?
***
Nerdesin Fuat Avni ?
Cumhuriyet Gazetesi İnternet fenomeni Fuat Avni’ye çağrı yapmış.
İşte Cumhuriyet Gazetesi’nin Fuat Avni’ye o çağrısı:
“İnternet fenomenimiz Fuat Avni’den günlerdir ses yok. Son tweetini Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarından sonra 27 Kasım’da attı ve şöyle dedi:
“Can Dündar ve Erdem Gül’e çok geçmiş olsun. Korkusuz insanlar, korkak iktidarların kâbusudurlar.” Gidiş o gidiş. Fuat Avni’den bir daha ses çıkmadı.
Oysa tam da bugünlerde, konuşması lazım. Çünkü “Rus uçağı düşürülecek” sözleri WikiLeaks belgelerine geçti, başka ülkelerde yazılıp duruyor. Ama o sustu. Yoksa susturuldu mu? Bakalım bu suskunluk nasıl bir sonuç verecek.”
Ne dersiniz? Cumhuriyet çağrının cevabını alabilecek mi?
Bu sorunun cevabını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak bir gazetenin böyle bir çağrı yapması ve medet beklemesi bir gazeteci olarak garibime gitti...
***
Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı. Allah ile olduktan sonra, ölüm de ömür de hoştur. MEVLANA
***
Elektrikler kesik(miş)
Amerikalı bir hükümet yetkilisi Şili'deki darbenin hemen sonrasında ülke hapishanelerini incelemek için Şili'ye gitmiş.
Herhangi bir hapishanede bir süre inceleme yapan yetkili infaz yerlerini merak etmiş ve hep birlikte hapishanenin mahzenine inmişler.
İner inmez çığlıklar duyan misafir yetkili görevlilere bunun nedenini sormuş. Görevliler de ölüm cezalarını uyguladıklarını söylemiş.
Amerikalı yetkili, kendi ülkelerinde elektrikli sandalye kullandıklarını ve bu konuyu daha kolay hallettiklerini söylemiş, aynı uygulamayı yapabileceklerini uyarıcı bir dille ifade etmiş.
Hapishane görevlisi;
-"Efendim, biz de elektrik kullanıyoruz ama elektrikler kesik olduğu için şimdilik mumla idare ediyoruz" demiş.
YORUMLAR