Afyonkarahisar’ın en güzel ilçelerinden birisi Emirdağ.
Oldukça da göç veren bir ilçemiz.
Yaz aylarında nüfusu 100 binin üzerine çıkabiliyor.
Ama kış aylarında da kalanla, kalınıyor.
Yapacak bir şey yok.
Aslına bakarsanız yapacak o kadar çok şey varmış Emirdağ’da
Neler yapılabileceğini de Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın tek tek ortaya çıkarıyor.
Kendisinden önceki dönemde yapılan imar değişiklikleri ile kimlere rant sağlandığını açıklıyor mesela.
Bunların yanında yaşananlara sıra gelmemiş gibi görüyor diğer yapılanlara anlaşılan.
Sadece birkaç konu açıklaması bile ortalığın toz duman olmasına yetti gibi.
Birileri de her zaman olduğu gibi Başka Kargın’ı partizanca davrandığını ileri atıyor.
Daha doğrusu iftira ile karalamaya çalışıyor da diyebiliriz.
Başkan Kargın da Hodri Meydan dedi. Ama sanki meydan boş kalmış gibi.
Ardından da açık açık, “Akp İlçe Başkanı kimliğinle şahsıma yönelik attığın iftiraları ispatlamazsan namertsin.
Belgelerini sunarak her birine cevap vererek ne mal olduğunu göstereceğim...” diyerek kozlarını masaya koymaya başladı.
Başkan Kargın bal yapmayan bir arı kovanının içine çomak soktu.
Emirdağ toz duman olmuş durumda.
Başkanın da benim de bildiğim daha birçok konu var gün ışığına çıkacak.
Sanırım bunu da Başkan Kargın yapacak.
“Emirdağı birbirine ulalı” der gibi yoksulsuzlukları da birbirine ulayacak gibi görünüyor Başkan Kargın.
Bekleyelim görelim…
Görelim Mevla neyler, eylerse güzel eyler...
***
Siyasetle ahlakı ayıranlar, ikisine de bir şey anlamamışlar demektir. JOHN MORLEY
***
2016 yılı seçim yılı olacak
CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal, yeniden sahnelere çıktı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevi bırakması gerektiğini ima etti. İktidarın Suriye politikasını savundu.
Baykal’a Başbakan Davutoğlu, “Sayın Baykal devlet adamına yakışan ciddiyette konuştu. Kılıçdaroğlu laf kalabalığı yaptı. Sayın Baykal’ın dünkü destek açıklamalarını dinledikten sonra bir kez daha anladım ki milli iktidar kadar önemli olan milli muhalefet yerli muhalefettir” diyerek destek verdi.
Bir dönem CHP Genel Sekreterliği yapan ve Genel Başkan adayı olan Ertuğrul Günay, Deniz Baykal'ın açıklamalarını eleştirdi.
Günay; “Partisini tarihinde ilk kez baraj altında bırakan –ve eleştiren rakiplerini sahte belgelerle ihraç eden- kişi çıkmış ülkeye akıl öğretiyor!” diyerek eleştirdi.
MHP’deki durumlar zaten günlerdir malumunuz.
Kısacası muhalefet diye bir şey yok. Onun için de yeniden dizayn ediliyor.
Bunlar neden yapılıyor, elbette iktidarın selameti için.
Çünkü güçlü bir muhalefet karşısında iktidarın işi oldukça zordur.
İçinde bulunduğumuz 2016 yılı siyasi arena için çok şeye gebe.
Onun için muhalefetin sürekli karıştırmak ve onların karışıklığından da pay çıkarmak gerekir.
Ne de olsa 2016 yılı seçim, seçim ve seçim yılı olacak.
***
Almaya gelince Atmaca vermeye gelince Tilki
Yeni bir uygulama daha yürürlüğe girdi.
SGK, ‘tasarruf’ amacıyla sigara içmiş olan akciğer kanseri hastaların ilaç paralarını ödemiyor.
Yani kısacası Sosyal Güvenlik Kurumu, sigara içenleri ölüme terk etti.
Yeni uygulamaya göre, sigara içmiş olan ve sonrasında da akciğer kanserine yakalanan hastaların ilaçları SGK tarafından ödenmeyecek.
Ne güzel fikir değil mi?
Tasarrufun en güzel açıklaması.
Sigara içenlerden SGK primi almayın o zaman. Buna dersiniz.
Almaya gelince milletin başına Atmaca kesilen SGK vermeye gelince tilki kurnazlığı yapıyor.
Ne güzel memleket beee…
***
Baban tokat atsa da ondan vazgeçemezsin, Allah bir kere vurdu diye neredeyse kâfir olacaksın. MEVLANA
***
Hem onlar yapacak değil ya
Rus fizikçiler yerin 100 metre altında bakir tel bulduklarını, bunun ise atalarının bundan 1000 yıl öncesinde telefon şebekelerinin olduğunu kanıtladığını duyururlar.
Bu olaydan 1 hafta sonra Amerikan gazetelerinde ilginç bir manşet.
Amerikan bilim adamları yerin 200 metre altında 2000 yıl öncesine ait fiber optik hatlar bulduklarını, bunun ise, Amerikan toplumunun Ruslardan 1000 yıl öncesinde gelişmiş dijital haberleşme sistemleri olduğunu söylerler.
Bir hafta geçmeden Türk gazetelerinde yeni bir manşet.
Türk bilim adamları yerin 500 metre altına kadar kazdıklarını ve hiçbir şey bulamadıklarını, bunun ise atalarının 5000 yıl öncesinde mobil telefon ve kablosuz iletişim sistemlerine sahip oldukları sonucuna varırlar.
YORUMLAR