Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur dediğimiz zaman ırkçılık yaptığımız söyleniyor.
Ardından da “benim Kürt dostum da var, Laz’ı Çerkez’i de diye ekliyorlar.
Yaklaşık 3 milyon sığınmacıya ev sahipliği Türkiye'ye karşılık, Nobel Barış Ödülüne göçmenlere kapılarını açtığı için Yunan Adaları halkı aday gösterildi.
Alın size kimin kime dostluğu olduğu ortaya bir kez daha çıktı.
Türkiye, Suriye krizinin başından bu yana toplam 2 milyon 541 bin Suriyeli sığınmacıya kapısını açtı. Ancak Nobel barış ödülüne, botlarla Ege’yi aşarak, Yunan adalarına varmayı başaran sığınmacıları karşılayan Yunan halkı aday gösterildi.
Ne güzel değil mi?
Mültecilerin Yunanistan adalarına geçmemesi için yunan askerleri tarafından botları batırılan Suriyeliler değil miydi?
Yoksa denizden her türlü yardımı yapan ve onları kurtaran Türk Askeri değil miydi?
Avrupa’nın vermiş olduğu üç kuruşluk parayla Türkiye mültecilere bakıcılık yapmak zorunda bırakılmamış mıydı?
Yoksa biz başka bir ülke yaşıyoruz da başka bir ülkeden mi bahsediyoruz?
Aslına bakarsanız onlara kabahat bulmak da doğru değil gibi…
Ne dersiniz; biz millet olarak uyumaya devam ettiğimiz sürece göreceğimiz çok şeyler olduğunu da bilmemiz gerekir.
Öyle ya o zaman gönderin gitsinler Yunanistan’a Suriyelileri…
***
Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı hem de gelecek treni görür. (J.Harris)
***
Saflar sıklaşıyor
AK Parti’de son günlerde başlayan bölünme tartışmaları hat safhaya çıktı.
Bülent Arınç'ın yaptığı son açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın ona verdiği tepki, AK Parti içerisindeki “bölünmeyi” bir kez daha gündeme getirdi.
Bülent Arınç’ın açıklamaları ve devamında yayınladığı 6 sayfalık açıklamaya eski bakanlarından Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin ve Suat Kılıç, destek verdi.
Bugüne kadar konuşturulmayan ve parti içerisinde günden güne yok sayılmaya başlayan kişilerin de Arınç’ın açıklamalarına destek vereceğe benziyor.
Bütün bunlar olurken daha önce gündeme gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında yeni bir parti kurma çalışmaları yeniden gündeme geldi.
Öte yandan Bülent Arınç’ın açıklamalarına Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın dışında tepki gelmemesi de dikkat çekici.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş bile Arınç’ın sözlerinin kişisel görüşleri olduğunu ifade ederek, “Bu kişisel görüşlere karşı bizim söyleyecek bir şeyimiz yoktur. Takdir kamuoyunundur” diye cevap vermişti.
Ortalık giderek karışıyor ve önümüzdeki günler çok şeye gebe gibi duruyor.
Bakalım Mevla neyler, neylerse güzel eyler…
***
Bunu da gördük çok şükür
Bu kadarına da pes artık dedirten olay, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Arabistan gezisinden geldi.
Biliyorsunuz Başbakan Davutoğlu, Suudi Arabistan’a yaptığı resmi ziyarette umre de yaptı.
Önceki gün cuma namazını da Mescid-i Haram’da kılan Davutoğlu için Kâbe kapıları Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz’in izniyle açıldı.
Davutoğlu Umre ziyaretinde balkondan Türk hacı adaylarına mitingdeymiş gibi el sallayarak selam verdi.
Dini siyasete alet etmenin açıklanamaz bir gerçeği.
Konumunuz gereği özel izinlerle açılan Kâbe kapıları hadi neyse, diyeceğiz de miting alanındaymış gibi hareket etmenin manasını biri açıklarsa sevinirim.
Diyecek bir şey bulamıyorum artık.
Görüntüleri seyredenlerin de söyleyeceği ne var inan bilmiyorum.
Ne diyelim bunu da gördük çok şükür…
***
Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır. MEVLANA
***
Titanik yanmış mıydı?
Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş.
Aksilik bu ya, hem de Türkiye’ye tatile gideceği gün.
Kara kara düşünmeye başlamış. Bir yandan da saatine bakıp duruyor uçağı kaçıracak.
Olacak bu ya kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı?!
Hemen almış yerden, bir bakmış ki Leanardo di Caprio'nun pasaportu…
“Ne olursa olsun” demiş ve şansını denemeye karar vermiş.
Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi fotoğrafını yapıştırmış, uçmuş Türkiye’ye.
Atatürk hava limanında görevli gümrük memurunun karsısına geçmiş.
Kim olabilir memur.. Tabi ki Temel.
Almış pasaportu eline Temel, adamın ismine bakmış:
“Leonardo di Caprio”, fotoğrafa bakmış, bir zenci.
Adama bakmış aynı zenci... Bir kaç şaşkın bakıştan sonra Temel obur masaya seslenmiş;
-“Ula Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı?”
YORUMLAR