Kentin merkezinde bir işhanı.
Özel idare ve özel şahısların ortaklığı olan bir işhanı.
Meydanoğlu Zafer İşhanı’ndan söz etmek istiyorum.
AFJET ile ısınan bir yer.
Bu işhanının yönetimi, (hak sahiplerine danıştı mı bilinmez) Pazar günleri ısıtmanın düğmesini kapatıyor.
Bu kış günü o bina bir günde buza dönüyor.
Çünkü eski bina.
Neymiş Pazar günleri bürosuna çalışmaya gelen yokmuş.
Peki gelenlere ne diyeceksiniz.
Onlar da başının çaresine baksın mı diyeceksiniz.
Bu türlü hareket eden yöneticilere bir şeyi hatırlatmakta yarar var.
Siz yöneticiler kafanıza göre işlem yapamazsınız. Çünkü Apartman yöneticilerinin de uyması gereken yasalar ve kurallar. Bunlara uymadığınız zaman Devlet Memuru gibi yargılanacağınızı hatırlatmak isterim.
Yaptığınız iş keyfi bir iş değil, çocuk oyuncağı ise hiç değil.
Bir taraftan tasarruf yapacağım derken diğer taraftan neler kaybettiğinizin farkında mısınız?
Bir günde soğuyan binayı bir haftada ısıtamazsınız…
Bunu daha önce yıkılan valilik binasında da yaşadık.
Cumartesi Pazar yakılmayan kaloriferler, binayı ısıtacağız diye daha fazla yakılıyordu.
Üç kuruşluk tasarruf edeceğiz diye milletin sağlığı ile oynamaya kimsenin hakkı yok.
Aidatını alıyorsan hizmetini de vereceksin.
Yok ben bunları yapamıyorum diyecek olursan da orada yöneticilik yapmayacaksın.
***
Ne kadar iyi bir insan olduğunun önemi yok, nasıl olsa ilk hatanda en kötü insan sen olacaksın. Charles Bukowski
***
İGM
Afyonkarahisar İl Genel Meclis (İGM) Başkanı Salih Sel, 2016 yılı bütçesinin 140 milyon TL olarak belirlendiğini, bütçenin yüzde 73’ünün ise yatırıma ayrıldığını söyledi.
Bu bütçenin 24 milyon TL ise eğitime ayrılmış durumda. Yani bütçenin aslan payı eğitime ayrıldı.
İGM son yıllarda verdiği hizmetlerle takdir topluyor.
Bazı belediyelerin veremediği hizmeti köylere götürerek adeta onlarla yarış ediyor.
İGM Başkanı ve üyelerinden yapılan yatırımların takipçileri olmalarını istiyorum.
Çünkü bazı köylerde İGM tarafından yaptırılan yatırımlar ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle sürüncemede kalıyor çoğu zaman da atıl duruma düşüyor.
Bu konuda köy muhtarı üzerlerine düşeni yeterince yapmadıklarını iyi biliyorum.
Köy muhtarları genellikle gördükleri küçük aksaklıkları bile birileri gelsin yapıversin düşüncesine girdikleri için yapılan yatırımların kıymeti pek anlaşılmıyor.
Umarım yatırımlarla dolu, hizmetlerle dolu iyi bir çalışma yılı geçirirler.
Tüm İGM üyelerine başarılar diliyorum.
***
Muhalefetin Konuşma Günü
1 Kasım seçimlerinin ardından Muhalefet Partilerinde bir sessizlik oluştu.
Bilmiyorum bana mı öyle geliyor.
Ancak ses çıkarmaları gereken yerde susmayı tercih ettiklerinden midir yoksa koltuk derdine düştüklerinden midir bilinmez, oldukça sessiz günler geçiriyor muhalefet…
Durum böyle olunca da Medyada onlardan pek söz etmiyor daha doğrusu edemiyor.
Bugün Salı…
Muhalefetin konuşma günü.
Ellerinden gelse bugün de konuşmayacaklar ama yılların verdiği bir gelenek artık grup toplantıları.
Bugün Salı ve tüm partilerin grup toplantıları var TBMM’de.
Milletvekillerine ve dışarıdan gelen partililerine seslenecek parti liderleri.
Onun için bugünü “Muhalefetin Konuşma Günü” ilan ediyorum…
***
A Haber’e ceza
Yayın politikalarını tasvip etmediğim bir kanal A Haber Televizyon Kanalı.
Onun için de seyretmiyorum diyebilirim.
Kanallar arasında dolaşırken ekranının karardığını gördüm ve merakımdan bir süre seyrettim.
Ekran siyah ve alttan yapılan konuşmalar.
A Haber Televizyon Kanalı, 1 Kasım seçim öncesi izlediği yayın politikası nedeniyle YSK ve RTÜK tarafından yayın durdurma cezaları verilmiş.
Basın’da yayın durdurma bir sansür olarak algılanır ve öyledir de.
Hangi basın kuruluşu olursa olsun, yapılan dolaylı veya dolaysız sansürleri kabul etmemiz mümkün değildir.
Onun için her zaman söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim.
Basına yapılan sansürü kınıyorum.
Buna sessiz kalan basın kuruluşlarını ve basın çalışanlarını da kınıyorum.
***
Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur. MEVLANA
****
Medeniyete bak!
Gümrük kapısından giriş yapan bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk valizlerinin kontrolü için sıra bekliyormuş.
Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.
Önce İngiliz’in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış.
İngiliz’e 'Niye 7 tane ?' diye, sormuşlar.
O da 'Haftanın 7 günü var, hepsi için bir tane; Pazartesi, Salı, Çarşamba ...' demiş.
'Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki' demiş görevliler.
Sıra Fransız’ın valizine gelmiş.
Açmışlar bakmışlar 8 tane don 7 yi anladıkta niye 8 tane don?' diye sormuşlar.
'Her gün için bir tane, bir tanede ne olur ne olmaz diye aldım' demiş.
'Vay be! Adamlardaki temizliğe, medeniyete bak' demiş görevliler.
Sıra bizim Temel e gelmiş. Açmışlar bakmışlar tam 12 tane don.
'Ne varsa bizim insanımızda var, şu medeniyete şu temizliğe bak' Sormuşlar, ' Niye 12 tane?'
Bizimki; 'Ocak, Şubat, Mart... '
YORUMLAR