phishing
SAİT KARADUMAN

SAİT KARADUMAN

KONUŞUYORUM

Vay Komünist vay

Türkiye’de bir tek belediye başkanı Türkiye Komünist Partisinden seçildi.

Tunceli'nin Ovacık ilçe Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu…

Zaman zaman icraatlarının haberlerini duymuşunuzdur.

Haber yapılmayacak gibi değil hani.

Kimsenin yapmadığını yapıyor.

İlçede su parasını kaldırdı mesela.

Hazine'ye ait yaklaşık 650 dönümlük araziye nohut, kuru fasulye ve patates ekti.

Elde ettiği ürünlerin bir bölümünü yoksullara ücretsiz dağıttı.

Bir kısmını da satarak üniversite öğrencilerine burs olarak verdi.

“Olacak iş mi bu kardeşim” diyenlere “bal gibi oluyor” demekten çekinmeyeceğiz.

Diğer belediye başkanlarına örnek olur mu derseniz, hiç ama hiç sanmıyorum.

Olacak iş mi bu.

Dün de belediye binasına büyük bir afiş asarak, belediye gelir ve giderlerini açıklamış.

Vay Komünist vay…

***

Bir insanı bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir. TOLSTOY

 

***

Komşu da kalmadı

 

Büyüklerimizin nasihatidir. Ev alma komşu al…

Belki ev alırken komşunu seçme şansın olabilir ama ülke olarak komşularını seçme şansın olmayabiliyor.

Komşularla olan “sıfır sorun” artık sadece lafta kaldı.

Güneydoğu'daki yangın ve Suriyeleşme eğilimi halen devam ediyor.

Güneydoğu’da son üç ayda, sadece Sur'da 44 asker, 17 polis ve 1 korucu şehit düştü.

Yaza doğru bölgede ne olur bilemiyorum.

Bunlar yetmiyormuş gibi herkese de kafa tutar olduk.

Bir delilik!

Dün de Bulgaristan ile restleşmeye başladık.

Bulgaristan yönetimi, 'diplomasi ile uyuşmayan faaliyetlerde bulunduğu' gerekçesiyle Türkiye'nin Burgaz Başkonsolosluğu'nda görevli ataşe Uğur Emiroğlu'nu 'istenmeyen adam' ilan edince Türkiye'den karşı hamle geldi.

Dışişleri Bakanlığımız da Bulgaristan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli Konsolos Zorrnitsa Petrova Apostolova’yı ‘istenmeyen adam’ ilan ederek, Türkiye’yi terk etmesini talep etti.

Komşumuz Bulgaristan ile bir şeyler olmuyor derken oradan da bir şeyler gelmeye başladı.

Bölgesinde lider(!) ülke Türkiye, tek başına kaldı.

Allah sonumuzu hayreylesin..

 

***

Konuştuk mu kızıyorlar

 

Hakikaten güzel bir şeyler yazmak istiyorum ama bu mümkün olmuyor.

Hani konuştuk mu konuştu oluyoruz.

Güneydoğu’da yaşananlar malumunuz.

Ne kadarını biliyoruz, inan ben de bilmiyorum.

Sosyal Medya üzerinden paylaşımlarda Güneydoğu’daki yol levhaları Türkçe’nin yanında Kürtçe de yazılmaya başlanmış.

Kurbağayı suya atıp yavaş yavaş ısıtılması gibi yavaş yavaş bu milleti Kürdistan’a hazırlıyorlar.

Türkiye’de yapamadıkları kalmadı.

Biz de öylece bakıyoruz ve “Bizim sabrımızı sınamasınlar” deyip duruyoruz.

Ne sabır kaldı ne de sabır taşı.

Bu millet ile alay etme değil de nedir. Bu fırsatları ellerine verip de konuşanlara tek diyeceğim;

Yazıklar olsun…

 

***

Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar. MEVLANA

 

***

 

Clinton Küba’da

 

Clinton, Küba’ya gelecekmiş.

Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar.

Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. “bir tablo yap, adı, ‘Clinton Küba’da olsun” diye.

Ressam “hadi oradan” demiş. “ben adamı görmedim bile. Adam hayatında Küba’ya gelmedi. Şimdi ben nasıl 'Clinton Küba da' diye atmasyondan resim yaparım?”

Tesadüf bu ya, bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmiş, o sırada, sıkıntıyı duymuş.

-“Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz” demiş.

Vermişler, Temel bir hafta sonra, Kübalıları çağırmış. “işte tablonuz” demiş.

Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş.

Kübalılar bakmışlar ki tabloda yatakta yatan iki kişi.

-“Bu ne” diye gürlemiş, Turizm Bakanı “Bu ne? Bu kadın kim?”

Temel, “Clinton'un karısı.”

Turizm bakanı;

-Peki bu üstündeki adam kim?

-Clinton'un uşağı

-Peki Clinton nerde ulan

-Clinton Küba’da…

YORUMLAR

  • 0 Yorum